Translation of "Manager" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Manager" in a sentence and their turkish translations:

- Is the manager a manager?
- Is the manager really a manager?

Müdür müdür müdür?

- Who is the manager?
- Who's the manager?

Yönetici kimdir?

- Yes, he's our manager.
- Yes, she's our manager.
- Yes, that's our manager.

Evet, o bizim müdürümüz.

Call the manager.

Yöneticiyi ara.

I'm the manager.

Ben müdürüm.

A money-savvy manager

para meraklısı bir müdür

They appointed him manager.

Onu müdür atadılar.

They appointed Jim manager.

Onlar Jim'i müdür atadı.

Are you the manager?

Müdür siz misiniz?

That's the new manager.

Bu yeni müdür.

I'm not a manager.

Ben bir yönetici değilim.

I'm not the manager.

- Ben yönetici değilim.
- Ben müdür değilim.

He isn't my manager.

O benim yöneticim değil.

Tom thanked the manager.

Tom müdüre teşekkür etti.

I'm the new manager.

Ben yeni müdürüm.

Tom was appointed manager.

Tom müdür atandı.

Tom is our manager.

Tom bizim müdürümüz.

Tom was a manager.

Tom bir müdürdü.

She's the assistant manager.

O, müdür yardımcısı.

I'm a restaurant manager.

Ben restoran müdürüyüm.

I'm Tom's case manager.

Tom'un vaka yöneticisiyim.

Speak to the manager.

- Yöneticiyle konuşun.
- Müdürle konuş.

Yes, he's our manager.

Evet, o bizim müdürümüz.

Yes, she's our manager.

Evet, o bizim menajerimiz.

Tom is the manager.

Tom yöneticidir.

Tom became a manager.

Tom bir yönetici oldu.

Tom isn't the manager.

Tom yönetici değil.

I'm a personal manager.

Ben kişisel bir menajerim.

Tom is branch manager.

Tom şube müdürü.

Tom was city manager.

Tom belediye başkanıydı.

I called my manager.

Müdürümü aradım.

You're a good manager.

Sen iyi bir müdürsün.

Aren't you the manager?

Siz müdür değil misiniz?

You're a terrible manager.

Sen berbat bir yöneticisin.

I'm the project manager.

Ben proje yöneticiyim.

I'm the store manager.

Ben mağaza yöneticisiyim.

I'm the team manager.

Ben takım müdürüyüm.

Tom wasn't the manager.

Tom müdür değildi.

Sami became a manager.

Sami yönetici oldu.

Tom is Mary's manager.

Tom, Mary'nin menajeridir.

Tom knows the manager.

- Tom müdürü tanıyor.
- Tom yöneticiyi biliyor.

- They appointed Mr White as manager.
- They appointed Mr. White as manager.

Onlar Bay White'ı yönetici olarak atadılar.

- I'd like to talk to the manager.
- I'd like to speak to the manager.
- I wish to speak to the manager.
- I want to speak with the manager.

Müdürle konuşmak istiyorum.

So there is no manager

yani bir yönetici yok

He isn't actually the manager.

O, aslında yönetici değil.

Tom appointed her as manager.

Tom onu müdür olarak atadı.

Tom isn't actually the manager.

Tom aslında yönetici değil.

Tom is the assistant manager.

Tom müdür yardımcısı.

Tom should be the manager.

Tom yönetici olmalı.

The manager approved our plan.

Yönetici planımızı onayladı.

I'll continue being the manager.

Müdür olmaya devam edeceğim.

Tom became the band's manager.

Tom grubun yöneticisi oldu.

I complained to the manager.

Yöneticiye şikayet ettim.

The manager has many problems.

Yöneticinini pek çok sorunları vardır.

Tom is the team manager.

Tom ekip menajeri.

Tom was a great manager.

Tom harika bir yöneticiydi.

Are you the bank manager?

Siz banka müdürü müsünüz?

Tom is now the manager.

Tom artık müdür.

Tom is a good manager.

Tom iyi bir yönetici.

Tom is a terrible manager.

Tom berbat bir yönetici.

The owners appointed him manager.

Sahipler, onu yönetici olarak atadılar.

I'm looking for the manager.

Müdürü arıyorum.

Who is the Assistant Manager?

Müdür yardımcısı kim?

Tom was promoted to manager.

Tom müdürlüğe terfi etti.

Tom is the project manager.

Tom proje yöneticisidir.

No, he's our business manager.

Hayır, o bizim işletme yöneticimiz.

Are you the hotel manager?

Siz otel müdürü müsünüz?

Is Tom really the manager?

Tom gerçekten bir müdür mü?

Tom is acting program manager.

- Tom program yöneticisi olarak hareket ediyor.
- Tom program yöneticisi olarak görev yapıyor.

Tom is a branch manager.

Tom bir şube müdürüdür.

Our manager is Tom Jackson.

- Yöneticimiz Tom Jackson'dır.
- Müdürümüz Tom Jackson'dır.

Are you still the manager?

Sen hâlâ müdür müsün?

She's the new program manager.

O, yeni program yöneticisidir.

Sami's manager was a woman.

- Sami'nin menajeri bir kadındı.
- Sami'nin müdürü bir kadındı.

Tom complained to the manager.

Tom yöneticiye şikayette bulundu.

He appointed her as manager.

Onu müdire olarak atadı.

She appointed him as manager.

Onu müdür olarak atadı.

- I want to speak to your manager.
- I want to talk to your manager.

- Yöneticinle konuşmak istiyorum.
- Yöneticinizle konuşmak istiyorum.

- I haven't talked to the manager yet.
- I haven't yet talked to the manager.

Henüz yönetici ile konuşmadım.

I had Maria, the office manager.

Ofis müdürü Maria,

The president appointed a new manager.

Başkan yeni bir yönetici adadı.

The manager deals with many problems.

Yönetici birçok sorunla ilgilenir.

She spoke to the section manager.

O, bölüm yöneticisiyle konuştu.

He is actually not the manager.

O, aslında müdür değildir.

She demanded to see the manager.

O, müdürü görmek istedi.

Tom is complaining to the manager.

Tom yöneticiye şikayet ediyor.

We are calling back the manager.

Biz yöneticiyi geri arıyoruz.

Have you ever interrupted your manager?

Hiç yöneticinin sesini kestin mi?

This company needs a new manager.

Bu şirketin yeni bir yöneticiye ihtiyacı var.

I translate only for my manager.

Ben sadece yöneticim için çeviririm.

Can I speak to the manager?

Müdürle konuşabilir miyim?

Tom demanded to see the manager.

Tom yöneticiyi görmeyi talep etti.