Translation of "Kidnapped" in Turkish

0.044 sec.

Examples of using "Kidnapped" in a sentence and their turkish translations:

- Tom was kidnapped by terrorists.
- Terrorists kidnapped Tom.
- Tom has been kidnapped by terrorists.

Tom teröristler tarafından kaçırıldı.

They kidnapped me.

- Onlar beni kaçırdı.
- Onlar beni kaçırdılar.

Tom kidnapped Mary.

Tom, Mary'yi kaçırdı.

We were kidnapped.

Kaçırıldık.

I was kidnapped.

Kaçırıldım.

I've been kidnapped.

Kaçırıldım.

I'm being kidnapped.

Ben kaçırılıyorum.

They were kidnapped.

Onlar kaçırıldılar.

She was kidnapped.

O kaçırıldı.

I've been kidnapped before.

Daha önce kaçırıldım.

Tom's children were kidnapped.

Tom'un çocukları kaçırıldı.

Were you really kidnapped?

Gerçekten de kaçırıldın mı?

I've never been kidnapped.

Hiç kaçırılmadım.

Fadil got kidnapped, too.

Fadıl da kaçırıldı.

Fadil kidnapped Dania's dog.

Fadıl, Dania'nın köpeğini kaçırdı.

Tom got kidnapped, too.

Tom da kaçırıldı.

The girl was kidnapped.

Kız kaçırıldı.

The boy was kidnapped.

- Çocuk kaçırıldı.
- Oğlan kaçırıldı.

Sami kidnapped Layla's daughter.

Sami, Leyla'nın kızını kaçırdı.

Sami kidnapped another girl.

Sami başka bir kızı kaçırdı.

Tom has been kidnapped.

Tom kaçırıldı.

Mary was kidnapped by pirates.

Mary korsanlar tarafından kaçırıldı.

The king's son was kidnapped.

Kralın oğlu kaçırıldı.

Tom has just been kidnapped.

Tom zorla kaçırıldı.

Extremists kidnapped the president's wife.

Aşırı uçlar başkanın karısını kaçırdı.

Tom's daughter has been kidnapped.

Tom'un kızı kaçırıldı.

Sami may have been kidnapped.

Sami kaçırılmış olabilir.

Sami kidnapped people for ransom.

Sami, fidye için insanları kaçırdı.

- Tom thought Mary had been kidnapped.
- Tom thought that Mary had been kidnapped.

Tom Mary'nin kaçırıldığını sandı.

- Tom was kidnapped.
- Tom was abducted.

Tom kaçırıldı.

Tom and Mary have been kidnapped.

Tom ve Mary kaçırıldılar.

The journalist was kidnapped by terrorists.

Gazeteci, teröristler tarafından kaçırıldı.

The mayor's daughter has been kidnapped.

Belediye başkanının kızı kaçırıldı.

I never expected to be kidnapped.

Kaçırılmayı hiç beklemiyordum.

Fadil claimed Layla had been kidnapped.

Fadıl, Leyla'nın kaçırıldığını iddia etti.

Please help me. I'm being kidnapped.

Lütfen bana yardım et. Ben kaçırılıyorum.

Please call 911. I'm being kidnapped.

Lütfen 911'i arayın. Ben kaçırılıyorum.

- Sami was abducted.
- Sami was kidnapped.

Sami kaçırıldı.

The police think Tom has been kidnapped.

Polis Tom'un kaçırıldığını düşünüyor.

Tom was kidnapped by a local gang.

Tom yerel bir çete tarafından kaçırıldı.

Sami kidnapped something like a hundred women.

Sami aşağı yukarı yüz tane kadın kaçırdı.

Sami kidnapped women, tortured and killed them.

Sami, kadınları kaçırdı, işkence yaptı ve onları öldürdü.

- I thought for sure Tom had been kidnapped.
- I thought that for sure Tom had been kidnapped.

Tom'un kaçırıldığını kesinlikle düşündüm.

Dan was kidnapped when he was just five.

Dan henüz beş yaşındayken kaçırıldı.

- Tom might've been abducted.
- Tom might've been kidnapped.

Tom kaçırılmış olabilir.

- Tom said he was kidnapped when he was thirteen.
- Tom said that he was kidnapped when he was thirteen.

Tom on üç yaşındayken kaçırıldığını söyledi.

I was kidnapped when I was twelve years old.

Ben on iki yaşındayken kaçırıldım.

They kidnapped me, drugged me, and then brainwashed me.

Onlar beni kaçırdılar, uyuşturdular ve sonra beynimi yıkadılar.

What if someone kidnapped Tom? What would you do?

Birisi Tom'u kaçırırsa ne olur? Ne yaparsın?

Do you have any idea who might've kidnapped Tom?

Tom'u kimin kaçırmış olabileceğine dair bir fikriniz var mı?

- Did you know that Tom was kidnapped when he was three?
- Did you know Tom was kidnapped when he was three?

Tom'un üç yaşındayken kaçırıldığını biliyor muydun?

That child may have been kidnapped on his way home.

O çocuk eve giderken kaçırılmış olabilir.

Sami kidnapped dozens of women, cooked them and ate them.

Sami onlarca kadını kaçırdı, pişirdi ve onları yedi.

- Sami was abducted.
- Sami has been abducted.
- Sami got kidnapped.

Sami kaçırıldı.

The winged seahorse brooch was replaced with a fake and kidnapped

Kanatlı deniz atı broşu sahtesiyle değiştirilip kaçırıldı

If everything works out well, I'll be kidnapped by a cult.

Her şey yolunda giderse bir kült tarafından kaçırılacağım.

Sami kidnapped Layla, took her to the woods and killed her.

Sami, Leyla'yı kaçırdı, onu ormana götürdü ve öldürdü.

Tom was kidnapped on October 20, 2013, while he was waiting for a bus.

Tom otobüs beklerken 20 Ekim 2013'te kaçırıldı.

Tom was kidnapped and held by his captors in an abandoned building on Park Street.

Tom kaçırıldı ve kaçıranlar tarafından Park Caddesinde terk edilmiş bir binada tutuldu.

If my plane doesn't crash, and if I do not get kidnapped by organ thieves, I will drop you a line at the beginning of the week.

Uçağım düşmezse ve organ mafyası tarafından kaçırılmazsam hafta başında sana yazacağım.

After a brief interlude, Caesar decided to join the army once again and left Rome. While he was sailing across the sea, a group of pirates kidnapped him.

Kısa bir süre sonra, Sezar bir kez daha orduya katılmaya karar verdi ve Roma'dan ayrıldı. O, yelkenli ile denizi geçerken bir grup korsan onu kaçırdı.