Translation of "Kangaroo" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Kangaroo" in a sentence and their turkish translations:

I'm not a kangaroo.

Ben bir kanguru değilim.

The kangaroo jumps very high.

Kangurular çok yükseğe sıçrarlar.

Have you ever seen a kangaroo?

Hiç kanguru gördün mü?

Tom has never seen a kangaroo.

Tom hiç kanguru görmedi.

Tom was tried in a kangaroo court.

- Tom bir kanguru mahkemesinde yargılandı.
- Tom bir düzmece mahkemede yargılandı.

The kangaroo mouse lives in the Nevada desert.

Kanguru faresi Nevada çölünde yaşar.

Tom ate kangaroo at a restaurant in Australia.

Tom, Avustralya'daki bir restoranda kanguru yedi.

An ostrich cannot fly any more than a kangaroo can.

Bir devekuşu bir kangurunun uçabileceğinden daha fazla uçamaz.

The other day he bought a wallet made of kangaroo leather for me.

Geçen gün o benim için kanguru derisinden yapılmış bir cüzdan aldı.

Kangaroo tail soup is known as an Australian dish, because kangaroos are found in Australia.

Kangru kuyruğu çorbası bir Avustralya yemeği olarak bilinir, çünkü kangrular Avustralya'da bulunurlar.