Examples of using "Instincts" in a sentence and their turkish translations:
İçgüdülerini kullan.
İçgüdülerinizi izleyin.
Sezgilerinize güvenin.
Hayvanlar içgüdülerini takip eder.
Senin sezgilerin yanlış.
Senin güzel yeteneklerin var.
Tom'un içgüdülerine güvenirim.
Tom'un iyi içgüdüleri var.
Sezgilerin yanlıştı.
Sezgilerin doğruydu.
Leyla içgüdülerine güveniyordu.
Tom içgüdülerine güvendi.
- Sami içgüdülerini takip etti.
- Sami içgüdülerini izledi.
İçgüdülerinle birlikte git.
İçgüdülerin sana ne söylüyor?
Sezgilerine güvenmiyor musun?
İçgüdülerinize güvenmeyi öğrenin.
Tom'un çok iyi içgüdüleri var.
Çok iyi içgüdülerin var.
Hayvanlar içgüdülerine göre hareket ederler.
İçgüdüleriniz Tom hakkında doğruydu.
İçgüdülerime inanacağım.
İçgüdülerim tarafından yönlendirildim.
İçgüdülerine güvenmelisin.
İçgüdülerin sana ne söylüyor?
Hayvanların içgüdüleri var, bizim vergilerimiz var.
Ben her zaman içgüdülerimi takip ettim.
İçgüdülerime güvendiğim için mutluyum.
- Tom'un içgüdüleri çok kuvvetli değildir.
- Tom'un sezgileri pek kuvvetli değil.
İçgüdülerine güvenmelisin.
Bu, temel insan içgüdülerinden biridir.
İkinci çözüm, sezgilerimize güvenmemektir.
Annelik içgüdüleriyle yola devam ediyor. Tehlikeye rağmen.
Hislerime güvenmem gerekip gerekmediğini merak ediyorum.
Bizim içgüdülerimiz bize rehberlik eder ve bizi korur gibi görünüyor.
İçgüdülerime güvenmeyi artık bilmeliyim.
Tom içgüdülerini izledi.
Tek şansımın içgüdülerime güvenmek olduğunu biliyordum.
İyi bir vuruşcu olmak için, gevşek tutmalısın ve içgüdünü izlemelisin.
Berthier, Murat'ın cazibesine, Ney'in kahramanlığına ve Davout'un taktik içgüdülerine sahip değildi.
Kur'an Müslümanların içki içmesine izin vermez. Onların doğal içgüdüleri ahlaki olmalarına izin vermez.