Examples of using "Inch" in a sentence and their turkish translations:
Bir inç hareket etme.
Hiçbir şekilde geri adım atmıyorum.
Tom bir inç hareket etmedi.
Bir inç ilerlemedim.
Kımıldamıyor.
O tam bir beyefendidir.
Fil, bir inç hareket etmeyecektir.
O her yönüyle bir kraldı.
Mary'ye hiç güvenmezdim.
Tom'un her inçi bir beyefendi idi.
Boston'un her santimetresini biliyorum.
Tepeden tırnağa tam bir beyefendiydi.
Bu alanın her karışını bilir.
Kasabanın her yerini biliyorum.
Tom'dan yarım inç daha uzunum.
New York'un her karışını bilirim.
Tom hiçbir şekilde geri adım atmayacak.
- Tom bu bölgeyi karış karış bilir.
- Tom bu bölgeyi avucunun içi gibi bilir.
Ona elini veren kolunu kurtaramaz
Ona elini verirsen kolunu kaptırırsın.
Tom'a elimizi verdik kolumuzu kaptırdık.
Polis bu yerin her santimini ince eleyip sık dokudu.
Ben sadece bir 40 inç düz ekran televizyon aldım.
O kadar korktular ki bir santim hareket edemediler.
Ona elini veren kolunu kaptırır.
Tom onun hayatının her anında Mary'yi dövdü.
ama bekçiler bu hücrelerin her santimini görebilirler.
arasındaki cep derinliği farkının 12 santime kadar çıktığını gösterdi.
Bir araba kazası vardı ve trafik bir inç kımıldamadı.
Sis o kadar yoğundu ki bir inç önümü bile göremiyordum.
ilk mavi kadın kotlarını tanıttı; ama bunlar genellikle
Parsın ağzı... Belki iki buçuk santimden daha yakındı, sağ kulağımın hemen yanındaydı
Sis l kadar yoğundu ki yüzümün önündeki elimi göremedim.