Translation of "Humiliated" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Humiliated" in a sentence and their turkish translations:

- Tom was utterly humiliated.
- Tom was completely humiliated.

Tom tamamen aşağılanmıştı.

I was humiliated.

Ben aşağılanmıştım.

He humiliated her.

O onu küçük düşürdü.

Tom is humiliated.

Tom aşağılandı.

We've humiliated Tom.

- Biz Tom'u küçük düşürdük.
- Biz Tom'u aşağıladık.

I'm so humiliated.

Çok aşağılandım.

Now I'm humiliated.

Şimdi aşağılandım.

We've humiliated them.

Biz onları eğlendirdik.

We've humiliated him.

Biz onu eğlendirdik.

Tom felt humiliated.

Tom aşağılanmış hissetti.

Tom was humiliated.

Tom aşağılanmıştı.

I felt humiliated.

Ben aşağılanmış hissettim.

He felt utterly humiliated.

O, tamamen aşağılanmış hissetti.

Tom felt utterly humiliated.

Tom kendini tamamen aşağılanmış hissetti.

Tom was utterly humiliated.

Tom tamamen aşağılanmıştı.

I was so humiliated.

Ben çok aşağılandım.

I was very humiliated.

Ben çok aşağılanmıştım.

I felt utterly humiliated.

Kendimi tamamen aşağılanmış hissettim.

She failed and felt humiliated.

O düştü ve utanmış hissetti.

He was humiliated by her.

O, onun tarafından aşağılandı.

I was humiliated in public.

Herkesin önünde aşağılandım.

I've never been so humiliated.

Hiç bu kadar küçük düşürülmedim.

Mary felt betrayed and humiliated.

Mary kendini ihanete uğramış ve aşağılanmış hissetti.

She was humiliated by him.

O, onun tarafından aşağılandı.

Tom was humiliated by Mary.

Tom, Mary tarafından aşağılandı.

Tom was shocked and humiliated.

Tom şoke edildi ve küçük düşürüldü.

Fadil has been humiliated twice.

Fadıl iki kez aşağılandı.

- Tom said he felt very humiliated.
- Tom said that he felt very humiliated.

Tom çok aşağılanmış hissettiğini söyledi.

Tom felt both betrayed and humiliated.

Tom kendini hem ihanete uğramış ve hem de aşağılanmış hissetti.

Tom knows all about being humiliated.

Tom, aşağılanmış olmakla ilgili her şeyi biliyor.

Tom said that he'd been humiliated.

Tom aşağılanmış olduğunu söyledi.

- I was never so humiliated in my life.
- I've never been so humiliated in my life.

Hayatım boyunca hiç bu kadar aşağılanmamıştım.

- I was never so humiliated in my life.
- I've never been so humiliated in my entire life.
- I have never been so humiliated in my entire life.
- I've never been so humiliated in my life.

Hayatım boyunca hiç bu kadar aşağılanmadım.

To lose face means to be humiliated.

İtibarını kaybetmek aşağılanmak anlamına gelir.

Mary humiliated Tom in front of everyone.

- Mary, Tom'u herkesin önünde aşağıladı.
- Mary Tom'u herkesin önünde küçük düşürdü.

Sami humiliated Layla by cutting her hair.

Sami onun saçlarını keserek Leyla'yı küçük düşürdü.

Tom humiliated Mary in front of everyone.

- Tom, Mary'yi herkesin önünde aşağıladı.
- Tom, Mary'yi herkesin önünde küçük düşürdü.

I was never so humiliated in my life.

Hayatımda hiç böyle küçük düşürülmedim.

Layla humiliated Sami in front of his friends.

Leyla arkadaşlarının önünde Sami'yi küçük düşürdü.

Layla has been betrayed and humiliated by Sami.

Leyla, Sami tarafından ihanete uğradı ve küçük düşürüldü.

She felt so humiliated that she couldn't say anything.

O çok utanmış hissetmişti ki hiçbir şey söyleyemedi.

Fabius had been humiliated for allowing his enemy to escape.

Fabius hasmının kaçışına izin vermesinden ötürü küçük düşürülmüştü.

Because of you, I was humiliated in front of everyone.

Senin yüzünden herkesin önünde rezil oldum.

The boy was not humiliated by the laughter of his classmates.

Çocuk, sınıf arkadaşlarının kahkahalarından gocunmadı.

At the party, one of his political opponents humiliated him in the presence of many guests.

Partide,onun politik rakiplerinden biri onu birçok misafirin önünde küçük düşürdü.