Examples of using "Hint" in a sentence and their turkish translations:
Bana bir ipucu ver.
İpucu için teşekkürler.
Tom ipucunu aldı.
O bir ipucu mu?
Bir ipucu istiyorum.
O bana bir ipucu verdi.
- Söylenmek isteneni anlıyoruz.
- Mesajı aldık.
Tom mesajı almadı.
Sana bir ipucu vereceğim.
O çok belirgin bir imaydı.
Tom bana bir ipucu verdi.
Anlayamıyor musun?
Bu iyi bir ipucuydu.
Tom'un ipucunu alıp almadığını merak ediyorum.
O, ne demek istediğimi anladı ve gülümsedi.
Bana bir ipucu verir misin?
Sana bir ipucu vereyim.
Senden bir ipucu yeterli.
Sanırım ne demek istediğimi anladın.
Zeki için bir ipucu yeterlidir.
En azından bana bir ipucu verebilirsin.
- En azından bir ipucu veremez misin?
- Bir ipucu verebilir misin en azından?
Tom ipucunu nasıl alacağını bilmiyor.
Tom en ufak bir eleştiri izine kızar.
Onun huzursuzluğu ona bir şeylerin yanlış olduğuna dair bir ipucu verdi.
Soruyu nasıl cevaplayacağımı bilmediğimde, o bana bir ipucu verdi.
Dima kızgın bir sesle sordu: "Nubz? Bu bir oyun değil Saib! Bu hayatın kendisi!
Tanıdıklar arasında, en ufak ipuçlarının her biri neler olup bittiğini bilmek için yeterlidir.