Translation of "Handkerchief" in Turkish

Take my handkerchief.

Mendilimi al.

I ironed the handkerchief.

Ben mendili ütüledim.

She found a handkerchief.

O bir mendil buldu.

You dropped your handkerchief.

Mendilini düşürdün.

Tom folded his handkerchief.

Tom mendilini katladı.

I lost my handkerchief.

Mendilimi kaybettim.

He took out his handkerchief.

O, mendilini çekip çıkardı.

He pulled out a handkerchief.

Bir mendil çıkardı.

She folded her handkerchief neatly.

O, mendilini düzgünce katladı.

I am wetting my handkerchief.

Ben mendilimi ıslatıyorum.

Can I borrow your handkerchief?

Mendilini ödünç alabilir miyim?

Tom coughed into his handkerchief.

Tom mendiline öksürdü.

Tom offered Mary a handkerchief.

Tom Mary'ye bir mendil verdi.

Does anyone have a handkerchief?

Herhangi birinin mendili var mı?

This handkerchief didn't wash clean.

Bu mendil temiz yıkanmadı.

How much is this handkerchief?

Bu mendil ne kadar?

I seldom use a handkerchief.

Ben nadiren mendil kullanırım.

I don't have a handkerchief.

Bir mendilim yok.

Do you have a handkerchief?

Mendilin var mı?

Rivet your focus onto the handkerchief.

Dikkatinizi mendile verin.

She is always losing her handkerchief.

- O durmadan mendilini kaybeder.
- Sürekli mendilini kaybediyor.

Tom was gagged with a handkerchief.

Tom bir mendille susturuldu.

Blow your nose with this handkerchief.

Burnunu bu mendille sil.

This handkerchief is made of paper.

Bu mendil kağıttan yapılmıştır.

Mary coughed blood into her handkerchief.

Mary mendilinin içine kan öksürdü.

Tom coughed blood into his handkerchief.

Tom mendilinin içine kan öksürdü.

She bandaged his finger with a handkerchief.

Bir mendille parmağını sardı.

He wiped his hands on a handkerchief.

O, ellerini bir mendile sildi.

She wiped her face with a handkerchief.

O, bir mendille yüzünü sildi.

She bought a handkerchief for ten dollars.

O, on dolarlık bir mendil aldı.

He tucked the handkerchief in his pocket.

Mendili cebine koydu.

She applied her handkerchief to his wound.

Yarasına bir mendil koydu.

Tom blew his nose in a handkerchief.

Tom bir mendile burnunu sümkürdü.

Tom stuffed his handkerchief in his pocket.

Tom mendilini cebine koydu.

Tom wiped his forehead with a handkerchief.

Tom bir mendille alnını sildi.

Always keep a handkerchief in your pocket.

Cebinizde her zaman bir mendil bulundurun.

I have a handkerchief in my pocket.

Cebimde bir mendilim var.

- Tom pulled out a handkerchief and blew his nose.
- Tom took a handkerchief out and blew his nose.

Tom bir mendil çıkardı ve burnunu sildi.

She embroidered her initials on a white handkerchief.

- Adının baş harflerini beyaz bir mendilin üzerine işledi.
- İsminin baş harflerini beyaz bir mendilin üzerine işledi.

I am wiping my nose with a handkerchief.

Ben bir mendille burnumu siliyorum.

- I ironed my handkerchiefs.
- I ironed the handkerchief.

- Ben mendili ütüledim.
- Mendili ütüledim.

- Mummy, where's my hanky?
- Mom, where's my handkerchief?

Anne, mendilim nerede?

He picked up a handkerchief from the floor.

O, yerden bir mendil aldı.

Tom took a handkerchief out of his pocket.

Tom cebinden bir mendil çıkardı.

Tom took out his handkerchief and blew his nose.

Tom mendilini çıkardı ve burnunu sümkürdü.

Tom covered his nose and mouth with his handkerchief.

Tom mendiliyle burnunu ve ağzını kapattı.

Tom pulled a white handkerchief out of his pocket.

Tom cebinden beyaz bir mendil çıkardı.

She embroidered her own initials on the white handkerchief.

O beyaz mendil üzerine kendi baş harflerini işledi.

"How much is this handkerchief?" "It is ninety-five cents."

"Bu mendil ne kadar?" "Doksan beş sent."

Tom reached into his pocket and pulled out a handkerchief.

Tom cebine uzandı ve bir mendil çıkardı.

I went to sleep with a handkerchief over my face.

Yüzümde bir mendille uyudum.

She dropped her handkerchief on purpose to draw his attention.

O onun dikkatini çekmek için kasten mendilini düşürdü.

She keeps a handkerchief in her hand all the time.

O her zaman elinde bir mendil tutar.

He covered his face with the handkerchief and cried as well!

O, yüzünü bir mendille kapadı ve ağladı da!

How cute she looked as she waved her handkerchief from the window!

Ne kadar da şirin görünüyordu pencereden mendilini sallarken!