Examples of using "Folded" in a sentence and their turkish translations:
Tom çamaşırlarını katladı.
Tom sayfaları katladı.
Tom battaniyeleri katladı.
Havluları katladım.
Tom gömleklerini katladı.
O bir battaniyeyi katladı.
Tom mektubu katladı.
- Tom kağıdı kapladı.
- Tom kağıdı katladı.
Tom battaniyeyi katladı.
O, yorganı katladı.
Tom mendilini katladı.
Tom peçeteleri katladı.
- Tom çamaşırlarını katladı.
- Tom elbiselerini katladı.
O, mendilini düzgünce katladı.
O, onu kağıda sardı.
Tom peçeteleri dikkatlice katladı.
Bütün havluları katladım.
Tom şemsiyesini katladı.
Tom kâğıdı özenle katladı.
- Tom origamiden turna yaptı.
- Tom origami ile turna kuşu yaptı.
Emmy peçeteyi ikiye katladı.
Kollarım katlı durdum.
Hiç bayrak katladın mı?
Tom kağıdı geri katladı.
Ken kağıdı ikiye katladı.
Ben havluyu ikiye katladım.
Mary tişörtünü dikkatle katladı.
Ken battaniyeyi ikiye katladı.
Tom tişörtünü dikkatli bir şekilde katladı.
Kolları katlı orada oturdu.
Kolları bağlı duruyordu.
Tom ve Mary bayrağı katladı.
Kollarını göğsünde kavuşturdu.
Kollarını göğsünün üzerine katladı.
Kolunu katlamış oturuyordu.
Kollarını bağlamış olarak Jim tek başına oturuyordu.
Kolları bağlı şekilde sadece izledi.
O, kollarını kavuşturdu.
Tom kağıt parçasını yarı yarıya katladı.
- Tom havluyu aldı ve onu katladı.
- Tom havluyu alıp katladı.
Tom kollarını kavuşturdu.
Kolları bağlı şekilde kanepede oturdu.
Tüm oyuncular kolları bağlanmış olarak orada durdular.
Yaşlı adam kollarını bağlamış oturuyordu.
Tom kağıdı Mary'ye vermeden önce katladı.
Tom gazeteyi katlayıp kolunun altında koydu.
O, kağıtları katladı ve masanın üzerine attı.
Gömleklerimi katladım ve onları valizime koydum.
Tom havluları katladı ve onları rafa koydu.
Tom mektubu katladı ve onu zarfa koydu.
Tom kağıdı katladı ve onu cebine koydu.
Tom giysilerini katladı ve onları valizine koydu.
Gazeteyi katladım ve evrak çantama koydum.
Tom battaniyeleri katlayıp gömme dolaba koydu.
Çoraplarımı katlayıp çekmeceye koydum.
Tom cebinden bir parça katlanmış kağıt çıkardı.
Tom gazeteyi katladı ve onu masasının üstüne koydu.
O havluları katladı ve onları dolaptaki yerine koydu.
Tom haritayı katladı ve onu torpido gözüne geri koydu.
Tom gömlek cebinden bir parça katlanmış kağıt çıkardı.
Mary elbiselerini düzgünce katladı ve onları şifoniyer çekmecelerine yerleştirdi.
Proteinler, origami kağıdı gibi katlanmış amino asit zincirleridir.
Elektrikli bisikletim katlanabilir.
Benim elektrikli bisikletim katlanır.
Şimdiye kadar büyük bir halıyı ilk defa tek başıma katladım.
Onun sınıf arkadaşları onunla birlikte bin tane gömülsün diye 356 turna kuşu katladı.
Ütü soğuduktan sonra Mary elektrik kablosunu ütüye sardı, ütüyü tekrar rafa koydu, ütü masasını katladı ve onu yine dolaba kaldırdı.