Translation of "Fridays" in Turkish

0.072 sec.

Examples of using "Fridays" in a sentence and their turkish translations:

I love Fridays!

Ben cuma günlerini severim!

They eat fish on Fridays.

Onlar cuma günleri balık yerler.

The bank shuts late on Fridays.

Banka cuma günleri geç kapanır.

What do you do on Fridays?

Cuma günleri ne yaparsın?

The bank closes late on Fridays.

Banka cumaları geç kapanır.

I hate working late, especially on Fridays.

Geç saatlerde, özellikle cuma günleri çalışmaktan nefret ediyorum.

The museum is open from Mondays to Fridays.

Müze pazartesiden cumaya kadar açıktır.

Why do many Catholics eat fish on Fridays?

Birçok katolik Cuma günleri niçin balık yer?

I work on Mondays, Tuesdays, Wednesdays, Thursdays and Fridays.

Ben pazartesi, salı, çarşamba, perşembe ve cuma günleri çalışırım.

Tom always wears a tie to work, except on Fridays.

Tom, Cumalar hariç, çalışmak için her zaman kravat takar.

Tom and Mary often go out for dinner together on Fridays.

Tom ve Mary cuma günleri akşam yemeği için sık sık birlikte dışarı çıkarlar.

And, of course, on Fridays, you should all know what to do.

Elbette, cumaları ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz.

And together we thought we'd give this "Fridays For Future" thing a go.

ve birlikte bu "Fridays For Future" işine bir şans vermemiz gerektiğini düşündük.

Every day, except Thursdays and Fridays, he gathered with his friends for chatting

Perşembe ve cuma hariç her gün sohbet için arkadaşlarıyla toplandı.

- The museum is open from Monday to Friday.
- The museum is open from Mondays to Fridays.

Müze pazartesiden cumaya kadar açıktır.

Tom sets the table on Mondays, Wednesdays and Fridays. Mary sets the table on the other days.

Tom masayı pazartesi, çarşamba ve cuma günleri hazırlar. Mary, masayı diğer günlerde hazırlar.

On school nights, Tom goes to bed at nine o'clock, but on Fridays and Saturdays, he stays up much later.

Okul geceleri, Tom saat dokuzda yatar fakat cuma ve cumartesi günleri çok daha geç saatlere kadar kalır.