Translation of "Mondays" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Mondays" in a sentence and their turkish translations:

I hate Mondays.

Pazartesilerden nefret ediyorum.

- Mondays are open mike nights.
- Mondays are open mic nights.

Pazartesiler canlı gösteri geceleridir.

I work on Mondays.

Pazartesi günleri çalışırım.

I can't stand Mondays.

Ben pazartesilere katlanamıyorum.

We're open on Mondays.

Biz pazartesi günleri açığız.

We're closed on Mondays.

Biz pazartesi günleri kapalıyız.

Tom doesn't like Mondays.

Tom pazartesileri sevmiyor.

- The store is closed Mondays.
- The store is closed on Mondays.

Mağaza Pazartesi günleri kapalıdır.

- I'm usually at home on Mondays.
- I'm usually home on Mondays.

Ben genellikle pazartesi günleri evdeyim.

- He is always at home on Mondays.
- On Mondays, he's always at home.
- He's always at home on Mondays.

O, pazartesi günleri her zaman evdedir.

I don't work on Mondays.

Pazartesi günleri çalışmıyorum.

The store is closed Mondays.

Mağaza Pazartesi günleri kapalıdır.

Mondays aren't good for me.

Pazartesiler benim için iyi değil.

I'm never free on Mondays.

Pazartesileri asla boş olmam.

I'm not working on Mondays.

Pazartesi günleri çalışmıyorum.

The council meets on Mondays.

Konsey pazartesi günleri toplanıyor.

I'm always busy on Mondays.

Pazartesileri hep meşgulüm.

I'm usually home on Mondays.

Ben genellikle pazartesi günleri evdeyimdir.

Aren't you busy on Mondays?

Pazartesi günleri meşgul değil misin?

Do you work on Mondays?

- Pazartesi günleri çalışır mısınız?
- Pazartesileri çalışır mısınız?

Aren't you free on Mondays?

- Pazartesileri boş değil misin?
- Pazartesi günleri boş olmuyor musun?

Tom doesn't cook on Mondays.

Tom pazartesileri yemek pişirmez.

That store is closed Mondays.

- Bu dükkân pazartesi günleri kapalı.
- Bu mağaza pazartesileri kapalı.

Tom is home on Mondays.

- Tom pazartesileri evdedir.
- Tom pazartesi günleri evdedir.

- He is always at home on Mondays.
- He's always at home on Mondays.

O, Pazartesi günleri her zaman evdedir.

- We're not always at home on Mondays.
- We aren't always at home on Mondays.

Biz pazartesi günleri her zaman evde değiliz.

I always feel blue on Mondays.

Pazartesi günleri her zaman keyifsizim.

On Mondays, he's always at home.

Pazartesileri, o hep evdedir.

Tom is always busy on Mondays.

Tom pazartesi günleri her zaman meşguldür.

Many museums are closed on Mondays.

Birçok müze pazartesileri kapalıdır.

I'm usually not here on Mondays.

Pazartesi günleri genellikle burada değilim.

Tom doesn't play basketball on Mondays.

Tom pazartesi günleri basketbol oynamaz.

Mike doesn't play basketball on Mondays.

Mike pazartesi günleri basketbol oynamaz.

Tom usually doesn't work on Mondays.

Tom pazartesi günleri genellikle çalışmaz.

Tom is usually home on Mondays.

Tom pazartesi günleri genellikle evdedir.

Tom prefers staying home on Mondays.

Tom pazartesileri evde kalmayı tercih ediyor.

What does Tom do on Mondays?

Tom pazartesi günleri ne yapar?

The sign says, "Closed on Mondays".

İşaret "Pazartesi günleri kapalı" diyor.

I look forward to my Mondays.

Pazartesilerimi sabırsızlıkla bekliyorum.

I don't usually work on Mondays.

Genellikle pazartesi günleri çalışmam.

I often visit Tom on Mondays.

Tom'u sık sık pazartesi günleri ziyaret ederim.

I have violin lessons on Mondays.

Pazartesi günleri keman derslerim var.

I see her only on Mondays.

Onu yalnızca pazartesi günlerinde görüyorum.

I often don't work on Mondays.

Ben genellikle pazartesi günleri çalışmam.

I don't often work on Mondays.

Genellikle pazartesi günleri çalışmıyorum.

I often come here on Mondays.

Genellikle pazartesileri buraya gelirim.

I'm usually quite busy on Mondays.

Ben pazartesi günleri genellikle oldukça yoğunum.

I'm almost always here on Mondays.

Pazartesi günleri neredeyse her zaman buradayım.

I'm always at home on Mondays.

Pazartesi günleri her zaman evdeyim.

Tom generally does that on Mondays.

Tom genellikle bunu pazartesi günleri yapar.

Tom doesn't do that on Mondays.

Tom bunu pazartesi günleri yapmaz.

I never do that on Mondays.

Pazartesi günleri bunu asla yapmam.

I don't do that on Mondays.

Bunu pazartesi günleri yapmam.

I do that on Mondays, too.

Bunu Pazartesileri de yapıyorum.

Do you do that on Mondays?

Bunu Pazartesi günleri yapıyor musun?

Tom usually plays tennis on Mondays.

Tom genellikle pazartesi günleri tenis oynar.

Is Tom always here on Mondays?

Tom pazartesi günleri her zaman burada mı?

I sometimes do that on Mondays.

Onu bazen pazartesi günleri yaparım.

I don't do anything on Mondays.

Pazartesileri hiçbir şey yapmam.

I usually do that on Mondays.

Onu genelde pazartesileri yaparım.

I seldom do that on Mondays.

Pazartesi günleri onu nadiren yaparım.

I often do that on Mondays.

Bunu pazartesi günleri sık sık yaparım.

Chuck's Diner is closed on Mondays.

Chuck's Diner pazartesi günleri kapalıdır.

I only come here on Mondays.

Buraya sadece pazartesi günleri gelirim.

This museum isn't open on Mondays.

Bu müze pazartesi günü açık değil.

Tom is seldom home on Mondays.

Tom pazartesileri nadiren evdedir.

On Mondays, I usually go swimming.

Pazartesileri genellikle yüzmeye giderim.

Tom isn't usually here on Mondays.

Tom genellikle pazartesi günü burada değil.

This restaurant is closed on Mondays.

Bu restoran pazartesi günleri kapalı.

What do you do on Mondays?

Pazartesi günleri ne yaparsın?

- Tom said he doesn't work on Mondays.
- Tom said that he doesn't work on Mondays.

Tom pazartesi günleri çalışmadığını söyledi.

- Tom used to always be here on Mondays.
- Tom always used to be here on Mondays.

Tom her zaman pazartesi günleri burada olurdu.

He used to come here on Mondays.

O, Pazartesi günleri buraya gelirdi.

Mondays will never be the same again.

Pazartesileri asla aynı olmayacak.

Tom is always at home on Mondays.

Tom pazartesileri hep evdedir.

You know Mondays are hard for me.

Pazartesilerin benim için zor olduğunu biliyorsun.

I'm not usually at home on Mondays.

Pazartesi günleri genellikle evde değilim.

I'm not usually this busy on Mondays.

Pazartesi günleri genellikle bu kadar meşgul değilim.

Why are many bars closed on Mondays?

Neden birçok bar pazartesi günleri kapalıdır?

Tom has meetings all day on Mondays.

Tom'un pazartesi günleri bütün gün toplantıları var.

I'm here on both Mondays and Tuesdays.

Hem pazartesi hem de salı günleri buradayım.

Tom used to come here on Mondays.

Tom pazartesi günleri buraya gelirdi.

What do you usually do on Mondays?

Pazartesi günleri genellikle ne yaparsın?

Tom doesn't have to work on Mondays.

- Tom pazartesi günleri çalışmak zorunda değildir.
- Tom, pazartesileri çalışmak zorunda değil.

Tom goes to school early on Mondays.

Tom pazartesi günleri okula erken gider.

I'm hardly ever at home on Mondays.

Ben pazartesi günleri neredeyse hiç evde değilim.

I don't usually go shopping on Mondays.

- Pazartesi günleri genellikle alışverişe çıkmam.
- Pazartesi günleri genellikle alışverişe gitmem.

We can only do that on Mondays.

Bunu onu sadece Pazartesi günleri yapabiliriz.

Do you always do that on Mondays?

Bunu hep pazartesileri mi yaparsın?

I can only do that on Mondays.

Bunu sadece pazartesi günleri yapabilirim.

Tom used to stay home on Mondays.

Tom pazartesi günleri evde kalırdı.

Tom is usually very busy on Mondays.

Tom genellikle pazartesi günleri çok meşguldür.

The Jacksons are always home on Mondays.

Jacksonlar pazartesi günleri her zaman evdedir.

Tom isn't always at home on Mondays.

Tom Pazartesi günleri her zaman evde değil.

I don't usually do that on Mondays.

Genellikle pazartesi günleri bunu yapmam.

Tom hates to work late on Mondays.

Tom pazartesi günleri geç saatlere kadar çalışmaktan nefret eder.