Examples of using "Fireplace" in a sentence and their turkish translations:
Şöminenin yanında oturalım.
Şöminenin yanında oturdular.
Oturma odasında bir şömine var.
Bu gece şömine kullanmalıyız.
Saat şöminenin üzerindedir.
Şömineye bir kütük daha attım.
Oturma odasında bir şömine var.
Bu çok güzel bir şömine.
Şöminedeki külleri temizleyin.
Tom mektubu şömineye attı.
Sıcak bir şöminenin yanında oturmak hoştur.
Gelip şöminede ısının.
Evinde bir şömine var mı?
Tom orada şöminenin yanında duruyor.
Kendimi şöminenin önünde ısıttım.
Tom dedesinin resmini şöminenin üstüne astı.
Bizim oturma odasında gerçek bir şömine var.
Bir baca dumanı bir şömineden dışarıya taşır.
Okumaktan, şöminenin yanında sarılmaktan ve yavaş dans etmekten zevk alırım.
Şöminenin önünde bir masan var mı?
Tom ve Mary konuşarak şöminenin önünde oturdular.
Kedi şöminenin önünde kıvrılmış yatıyordu.
Tom ve Mary her ikisi de şöminenin önünde oturuyorlardı.
Şöminenin üstündeki duvarda bulunan resim Tom tarafından yapıldı.
Şimdiye kadar ilk kez kendimi bir şöminenin yanında ısıttım.
Tom'a şöminenin üstünde asılı olan tabloyu veren kişi benim.
Tom Mary'nin şöminenin yanında durduğunu gördü ve onunla konuşmak için uğradı.
Burada bir şömine vardı fakat sanırım o yıkıldı.
Şöminemin üstünde asılı duran tabloyu bana veren kişi Tom'du.
Tom şöminenin üzerinde asılı resmin çok para edebileceğini düşündü.