Examples of using "Eric" in a sentence and their turkish translations:
Eric şarkı söylemeye başladı.
Alice, Eric'e karşı sadakatsizdi.
Eric daimi bir iyimserdir.
Eric bizim futbol takımında.
Tom Eric Clapton tarafından yazılmış şarkıları çalmada çok iyidir.
Bilimsel araştırma Fransız fizikçi Eric Dupont tarafından yönetildi.
Güçsüz bir prens olan Eric Danimarkalılar arasında büyük hoşnutsuzluğa sebep olan kötü bir para sistemi çıkardı.