Examples of using "Directed" in a sentence and their turkish translations:
Kadın polis trafiği yönetti.
- Tom prodüksiyonu yönetti.
- Tom yapımı yönetti.
Tom gösteriyi yönetti.
O sana yöneltilmedi.
- Yaklaşık otuz film çektim.
- Otuza yakın film yönettim.
- 30 civarı filme yönetmenlik yaptım.
Tom beni tiyatroya yönlendirdi.
Bu film John Ford tarafından yönetildi.
Bu film Tom Jackson tarafından yönetildi.
Tom Jackson bu filmi yazmış ve yönetmiştir.
- Bu filmin yönetmenliğini kimin yaptığını biliyor musun?
- Bu filmin yönetmenini biliyor musun?
fakat daha önceki görevlendirmeler o tarafa doğru yönlendirildi
Bay Yoshida hemen gelmemi emretti.
Birçok film erkekler tarafından yazılıp yönetilir.
hologramın yönlendirmesiyle tek sıra hâlinde düşüyorlar,
Patron onu çabuk bitirmeleri için adamlarını yönetti.
O, çabalarını İngilizce konuşmayı öğrenmeye yöneltti.
Bu film Tom Jackson tarafından yazılmış ve yönetilmiştir.
1808yılında Bamberg'te bir orkestra yönetti.
Bilimsel araştırma Fransız fizikçi Eric Dupont tarafından yönetildi.
Ben fanı açtım ve duvara doğru yönlendirdim.
ve ahlaki olarak her zaman olduğu gibi yönetiliyor.
Aslında domuzlar çalışmadı fakat diğerlerini yönetti ve denetledi.
Şu anda kumanda kolu sadece düşünce gücüyle sağa ve sola ittiriliyor.
Ağırlık her zaman yerin merkezine doğru yönelmiş bir güçtür.
Biz nerede olursa olsun bize yöneltilen teröre hızlı ve kararlı bir şekilde cevap yeteneğine sahip olacağız.
Öğretim insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef almalıdır. Öğretim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.