Translation of "Earnest" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Earnest" in a sentence and their turkish translations:

- He began to study in earnest.
- He began working in earnest.
- He started to study in earnest.

O ciddi olarak çalışmaya başladı.

She is an earnest student.

O çalışkan bir öğrenci.

He began working in earnest.

O ciddi olarak çalışmaya başladı.

It began to rain in earnest.

Çok yağmur yağmaya başladı.

He took the photos in earnest.

O ciddi olarak fotoğraf çekti.

He began to study in earnest.

O ciddi olarak çalışmaya başladı.

He is a very earnest person.

O çok samimi bir kişi.

He started to study in earnest.

O ciddi olarak çalışmaya başladı.

Tom is a very earnest person.

Tom çok ciddi bir kişidir.

The squirrel that you kill in jest, dies in earnest.

Şakacıktan öldürdüğün sincap ciddi olarak ölür.

During his seven years in Japan, he studied Japanese in earnest.

Japonya'da yedi yılı boyunca, ciddi olarak Japonca çalıştı.

They refused to talk to me in spite of my earnest request.

En samimi talebime rağmen, benimle konuşmayı reddettiler.

He began courting her in earnest when he found out that she had another suitor.

Onun diğer talibinin olduğunu öğrendiğinde, ciddi olarak ona kur yapmaya başladı.