Examples of using "Diverse" in a sentence and their turkish translations:
Tatlar farklıdır.
bir öbek halinde birleştiriyor
bir o kadar da farklı.
Bu, etnik açıdan farklı bir okul.
ve Şili, Malezya ve Estonya gibi çeşitli ülkeler
diverse and colourful collection of military commanders again.
Biz burada farklı etnik ve ekonomik çıkarlar buluyoruz.
grubun çeşitli olduğunu anlayacaksın.
Bu dağlarda bulunan tuzlar ve mineraller oldukça farklıdır.
Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.