Examples of using "Discouraged" in a sentence and their turkish translations:
Cesaretim kırıldı.
Umutsuzluğa kapılma.
Tom bezgin değildi.
Cesaretini kırma.
Tom bezgindi.
Biz çok bezginiz.
Tom cesareti kırılmış görünüyor.
Hayal kırıklığına uğramış değilim.
Tom bezgin görünüyordu.
Tom'un cesareti kırıldı.
Ben bezgin oldum.
Cesareti kırılmış görünüyorsun.
Tom'un cesareti kırılmış olmalı.
Tom cesareti kırıldığını söyledi.
Cesaretim kırıldı.
Tom açıkça bezgindi.
Bezgin olmayalım.
Ben cesaret alamadım.
Tom çok cesareti kırılmış.
Tom'un çok cesareti kırılmıştı.
Cesaretin yok, değil mi?
Tom bezgin göründüğümü söyledi.
- Bence Tom'un cesareti kırıldı.
- Bence Tom'un hevesi kırılmış.
Tom'un cesaretinin kırıldığını biliyorum.
Tom Mary'nin cesaretini kaybettiğini düşündü.
Tom Mary'nin cesareti kırılmış olmadığını söyledi.
Tom, Mary'nin cesaretini kaybettiğini düşünüyor.
- Tom Mary'nin bezgin olduğunu söyledi.
- Tom, Mary'nin cesareti kırılmış olduğunu söyledi.
Tom cesareti kırıldığını söyledi.
Tom'un cesareti kırıldığından şüpheleniyorum.
Tom herkese cesaretinin kırıldığını söyledi.
Tom bezgin.
Beni hayal kırıklığına uğratma.
Tom yorgun ve bezgindi.
Tom cesareti kırılmış, değil mi?
- Tom'un cesareti kırılmış gibi.
- Tom'un hevesi kaçmış gibi.
Tom, Mary'nin cesaretinin kırılacağını düşündü.
Tom Mary'nin cesaretinin kırılacağını düşünüyor.
Tom, Mary'nin cesaretinin kırılacağını düşünüyor.
Tom bana cesareti kırıldığını söyledi.
Tom'un cesareti kırılmaya başlıyor.
Ebeveynlerim beni seyahat etmekten vazgeçirdi.
Tom, Mary'nin cesaretini kaybettiğini düşünmüyor.
Tom Mary'nin cesareti kırılmış olduğunu düşünmedi.
Tom cesareti kırılmış gibi görünüyordu.
Tom cesareti kırılmadığını söyledi.
Tom cesaretimin kırılmış olduğunu biliyordu.
Tom bezgin olacak.
Tom ve Mary'nin cesareti kırıldığından şüpheleniyorum.
Tom Mary'nin cesareti kırılmış göründüğünü düşündüğünü söyledi.
Tom bana Mary'nin cesaretnin kırılmış olduğunu düşündüğünü söyledi.
Yağmur bizi dışarı çıkmaktan vazgeçirdi.
Ebeveynlerim beni yalnız seyahat etmekten vazgeçirdi.
Tom'un muhtemelen cesareti kırılacaktır.
Tom gerçekten cesaretinin kırıldığını söyledi.
Tom, çok cesareti kırıldığını söyledi.
Tom, Mary'nin cesaretinin kırılmış olacağını düşündüğünü söyledi.
Onların sonuçlarını aldıktan sonra herkesin cesareti kırıldı.
Mary Tom'un cesaretinin kırılmış olacağını düşündüğünü söyledi.
Sınavdaki başarısızlığından dolayı cesareti kırıldı.
Tom umutsuzdu.
Muhtemelen yağmur yağacağı için onu yüzmeye gitmekten vazgeçirdim.
Tom keyifsiz görünüyor.
Yağmur yağacak gibi göründüğü için onu yüzmeye gitmekten vazgeçirdim.
Yakında hareket artmıyordu. Birçok kişinin cesareti kırıldı ve davadan ayrıldı.
Bir kez daha denemeye karar vermiş yorgun ve cesareti kırılmış insanlar tarafından kazanılmış başarıları göz önünde bulundurun.