Translation of "Disagree" in Turkish

0.091 sec.

Examples of using "Disagree" in a sentence and their turkish translations:

- I totally disagree.
- I completely disagree.

Tamamen katılmıyorum.

I disagree.

Ben katılmıyorum.

- I disagree with you.
- I disagree with her.

Ben ona katılmıyorum.

Do you disagree?

Katılmıyor musunuz?

Does Tom disagree?

Tom aynı fikirde değil mi?

Does anyone disagree?

Herhangi biri katılmıyor mu?

I disagree strongly.

Şiddetle karşı çıkıyorum.

Maybe you disagree.

Belki sen katılmıyorsun.

I disagree completely.

Tamamen katılmıyorum.

I don't disagree.

Ben katılıyorum.

I disagree vehemently.

Şiddetle aynı fikirde değilim.

I didn't disagree.

Ben aynı fikirde değildim.

- I'm afraid I disagree.
- I'm afraid that I disagree.

Korkarım ki katılmıyorum.

- I completely disagree with you.
- I totally disagree with you.

Sana tamamen katılmıyorum.

In short, I disagree.

Kısacası, ben katılmıyorum.

I disagree with that.

Ben ona katılmıyorum.

I have to disagree.

Ben katılmamak zorundayım.

I disagree with you.

Sana katılmıyorum.

I disagree with it.

Ona katılmıyorum.

I must respectfully disagree.

- Kusura bakma, ama katılmıyorum.
- Üzülerek katılmadığımı belirtmeliyim.

Feel free to disagree.

Katılmamak için çekinme.

Tom and Mary disagree.

Tom ve Mary aynı fikirde değiller.

I couldn't disagree more.

Kesinlikle katılmıyorum.

We agreed to disagree.

Biz katılmamayı kabul ettik.

I disagree with them.

- Ben onlara katılmıyorum.
- Ben onlarla aynı düşüncede değilim.

I disagree with him.

Ben ona katılmıyorum.

Well, I must disagree.

Eh, ben katılmak zorunda değilim.

Let's agree to disagree.

Tartışmayı bırakalım ve birbirimizin fikirlerine tolere edelim.

Tom and I disagree.

Tom ve ben aynı fikirde değiliz.

Here's where we disagree.

- Anlaşamadığımız nokta bu.
- Ayrı düştüğümüz yer bu.
- Ayrıldığımız nokta burası.

- I think Tom would disagree.
- I think that Tom would disagree.

Sanırım Tom aynı fikirde olmayacaktı.

I completely disagree with this.

Buna tamamen katılmıyorum.

I disagree with this completely.

Buna tamamen katılmıyorum.

I can't disagree with that.

Buna katılamam.

I told you, I disagree.

Sana söyledim, ben katılmıyorum.

I totally disagree with you.

Ben tamamen size katılmıyorum.

Feel free to disagree, Tom.

Katılmamaktan çekinmeyin, Tom.

I take it you disagree.

Sanırım katılmıyorsun.

Do you agree or disagree?

Katılıyor musun yoksa katılmıyor musun?

Let us agree to disagree.

Kabul edelim, hemfikir değiliz.

Do you disagree with that?

Buna katılmıyor musun?

Many people disagree with you.

Birçok kişi sizinle aynı fikirde değil.

I disagree with Tom's statement.

Tom'un ifadesine katılmıyorum.

I completely disagree with that.

Buna tamamen katılmıyorum.

I disagree with that comment.

O yoruma katılmıyorum.

I disagree with the verdict.

Ben karara katılmıyorum.

I don't disagree with Tom.

Tom'la aynı düşüncedeyim.

I disagree with you, Tom.

Sana katılmıyorum Tom.

You always disagree with me.

Her zaman bana karşısınız.

I totally disagree with Tom.

Tom'a tamamen katılmıyorum.

Let's just agree to disagree.

Sadece aynı fikirde olmamaya razı olalım.

I never disagree with Tom.

Tom'a asla katılmıyorum.

I can't disagree with Tom.

Tom'a katılabilirim.

I'm sure Tom wouldn't disagree.

Tom'un aynı fikirde olacağından eminim.

I disagree with your premise.

- Senin öncülüne katılmıyorum.
- Senin önermene katılmıyorum.

You may disagree with me.

Benimle aynı fikirde olmayabilirsin.

I disagree with Tom views.

Tom'un görüşlerine katılmıyorum.

Did anybody disagree with you?

Seninle aynı fikirde olmayan var mı?

Tom and I seldom disagree.

Tom ve ben nadiren farklı görüşteyizdir.

So, if you and I disagree,

Eğer sizinle anlaşamadıysam,

Anyway, I disagree with your opinion.

Her neyse, ben senin fikrine katılmıyorum.

Who shall decide when doctors disagree?

Doktorlar aynı fikirde olmazsa kim karar verecek?

I don't disagree with your decision.

Kararına katılmıyorum.

I disagree with you on this.

Bu konuda sizinle hemfikir değilim.

Can't we just agree to disagree?

Fikir ayrılığında uzlaşamaz mıyız?

I never ever disagree with Tom.

Bir daha asla Tom'a katılmam.

I disagree with what you say.

Söylediklerinize katılmıyorum.

Feel free to disagree with me.

Benimle aynı görüşte olmamaktan çekinmeyin.

- I'm not sure I disagree with Tom.
- I'm not sure that I disagree with Tom.

Tom ile aynı görüşte olmayacağımdan emin değilim.

I disagree with you on the matter.

Bu konuda sizinle aynı fikirde değilim.

I can't disagree with you on that.

O konuda seninle aynı fikirde olamam.

My parents didn't disagree with my plan.

Anne babam planımı kabul etmediler.

I can't disagree with what Tom says.

Tom'un söylediklerine katılmamam mümkün değil.

I'm hardly in a position to disagree.

Ben neredeyse katılmayacak pozisyonda değilim.

Some of you may disagree with me.

Bazılarınız bana katılmayabilir.

Tom and Mary disagree on that point.

Tom ve Mary bu noktada aynı fikirde değil.

Why don't we just agree to disagree?

Neden aynı fikirde olmamaya razı değiliz?

I'm sorry to disagree with your decision.

Kararına katılmadığım için üzgünüm.

- What makes you think I disagree with Tom?
- What makes you think that I disagree with Tom?

Tom'a katılmadığımı sana düşündüren ne?

- I think Tom would probably disagree with you.
- I think that Tom would probably disagree with you.

Sanırım Tom büyük olasılıkla seninle aynı fikirde olmayacaktı.

- I disagree with just about everything Tom just said.
- I disagree with almost everything Tom just said.

Tom'un biraz önce söylediği hemen hemen her konuda aynı fikirde değilim.

It pains me to disagree with your opinion.

Fikrine katılmamak beni üzüyor.

I disagree with your argument on every point.

Her konudaki tartışmanızla hemfikir değilim.

This is where we absolutely disagree with you.

Bu, kesinlikle sizinle aynı fikirde olmadığımız yer.

This is the reason I disagree with you.

Sana katılmamamın nedeni bu.

I guess we could just agree to disagree.

Sanırım birbirimizi anlayıp tartışmayı durdurabiliriz.

Let us not ban everything we disagree with.

Katılmadığımız her şeyi yasaklamamalıyız.

Very few people would disagree with that statement.

Çok az kişi o açıklama ile aynı fikirde değildir.

Read and listen to people you flagrantly disagree with.

Alenen sizden farklı görüşleri olan insanları okuyun ve dinleyin.

As for the new project, I disagree with you.

Yeni projeye gelince, sizinle aynı fikirde değilim.

- I don't agree.
- I do not agree.
- I disagree.

Aynı fikirde değilim.

It's very unusual for you and Tom to disagree.

Senin ve Tom'un aynı fikirde olmaması çok olağan dışı.

I will listen to you, especially when we disagree.

Özellikle aynı fikirde olmadığımızda, seni dinleyeceğim.

- I disagree with Tom.
- I don't agree with Tom.

Tom'a katılmıyorum.

You should tell Tom why you disagree with him.

Neden onunla aynı fikirde olmadığını Tom'a söylemelisin.

You should tell Tom why you disagree with Mary.

Neden Mary ile aynı görüşte olmadığını Tom'a söylemelisin.