Translation of "Disability" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Disability" in a sentence and their turkish translations:

I have a disability.

Bir sakatlığım var.

Stupidity is not a disability!

Aptallık bir sakatlık değildir!

Tom has a learning disability.

Tom'un öğrenme güçlüğü var.

Does Tom have a learning disability?

Tom'un öğrenme güçlüğü var mı?

And the disability checks soon stopped coming.

ve maluliyet maaşları kısa süre içinde gelmeyi bıraktı.

Your religion, your disability, your sexual orientation,

inancınız, engeliniz, cinsel yöneliminiz,

It's the number one cause of disability globally,

Küresel olarak engelliliğin bir numaralı sebebi.

Our gender, our race, our sexuality, our disability -

Cinsiyetimiz, ırkımız, cinselliğimiz, yetersizliklerimiz

Damn, Jackson! You really have a learning disability!

Kahretsin, Jackson! Senin gerçekten öğrenme güçlüğün var.

The army rejected Tom because of a physical disability.

Ordu bir fiziksel engel nedeniyle Tom'u kabul etmedi.

Have you ever been diagnosed with a learning disability?

Hiç öğrenme güçlüğü tanısı aldınız mı?

And he got his disability for himself and his family.

Kendisi ve ailesi için engelleri vardı.

Negotiating stairs for someone with a disability can be frightening.

Özürlü biri için merdivenlerde görüşme korkutucu olabilir.

The World Health Organization says alcohol abuse is the third leading cause of death and disability in the world.

Dünya Sağlık Örgütü alkolün kötü kullanımının dünyada ölümün ve sakatlığın önde gelen üçüncü sebebi olduğunu söylüyor.

Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation.

İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler.

Everyone has the right to a standard of living adequate for the health and well-being of himself and of his family, including food, clothing, housing and medical care and necessary social services, and the right to security in the event of unemployment, sickness, disability, widowhood, old age or other lack of livelihood in circumstances beyond his control.

Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.