Examples of using "Daytime" in a sentence and their turkish translations:
Yıldızlar gündüzün görülemez.
Çitalar, gündüz gözüyle avlanan... ...yalnız avcılar olarak bilinir.
Burada, gündüzle özdeşleştirdiğimiz yaratıklar var.
Hiçbir yıldız gündüzün görülmez.
Gece çalışıyordu ve gündüz uyuyordu.
Anneannem gündüzleri çocuklara bakıyor.
Şu an burada gece, ama Boston'da gündüz.
Güneş gündüz parlar; ay ise gece.
Gündüz uyuyan ve gece çalışan bazı insanlar vardır.
Uzun, susuz ve sıcak bir mevsimin sonuna gelinmiş. Gündüz sıcaklıkları 40 dereceyi aşıyor.
Hanımlar ebeveynleri gün boyunca fabrikalarda çalışan çocuklara bakıyorlar.
Gündüzleri açık bir güneş görürüz, ve geceleri solgun bir ay ve güzel yıldızları görürüz.