Examples of using "Associate" in a sentence and their turkish translations:
Onlarla işbirliği yapma.
O, benim iş ortağımdı.
Böyle insanlarla işbirliği yapma.
Fadıl, Rami'nin yeni ortağıydı.
Sami, Ferit'in yeni ortağıydı.
- Genelde ölümü siyahla bağdaştırırız.
- Sık sık siyahı ölümle ilişkilendiririz.
Biz Mısırla Nil nehrini birleştiriyoruz.
Tom sadece bir iş ortağı.
Bu insanlarla görüşmüyorum.
Bu adamlarla görüşmesen iyi olur.
Artık Bay Tanaka ile görüşmüyorum.
Çoğu insan bu şekilde ilişkilendirir.
O Bill ile işbirliği yapmak istemiyor.
Japonya denince insanların aklına Fuji dağı gelir.
Öyle adamlarla işbirliği yapmamalısın.
Tom gibi insanlarla arkadaşlık etmem.
Biz politikacıları ikiyüzlülük ile ilişkilendirmek eğilimindeyiz.
kölelerin soyundan geldiğini söylediğimiz insanlar
Einstein denince aklımıza izafiyet teorisi gelir.
Burada, gündüzle özdeşleştirdiğimiz yaratıklar var.
Onlar gibi suçlularla işbirliği yapmana inanamıyorum.
ve müdür yardımcılarından biri beni kenara çekip
Darwin'in adını evrim teorisi ile bağdaştırıyoruz.
Biz özgürlük dediğimizde onu Lincoln ile ilişkilendiriyoruz.
ama anne bundan sonra, sarı rengi daima tehlikeyle
ilişkilendirilen bir şey hâline gelmesi.
18. yüzyıl Aydınlanma Çağı ile kendimizi ilişkilendirdiğimiz bir fikir,
Bu durumu İslamiyetle bağdaştıranlar olabilir aranızda
Dr. Hellebrandt bu mükemmel üniversitede yardımcı doçenttir.
İnsanlara sevgiyle en çok hangi görseli ilişkilendirdiklerini sorsak
Biz "Türlerin Kökeni" ile Darwin'in adını bağdaştırırız.
Öyle adamlarla iş birliği yapmasan iyi olur.
Darwin'in adını evrim teorisi ile bağdaştırıyoruz.
Renk ilişkilendirilmelerinden bahsedebilirim; kültürden kültüre,
Sadece kendi türünle ilişkiye girersen, fikirlerin asla gelişmez.
Ama ... evet, doğruysa, eğer Hiçbir şey ile Dominik Cumhuriyeti, bu turizm.
Ben Sherlock Holmes.Bu benim samimi arkadaşım ve ortağım: Dr. Watson