Examples of using "Custom" in a sentence and their turkish translations:
bara gitmeye hazırlanıyordum.
Hepsi sipariş üzerine yapıldı.
Bu eski bir gelenek.
Bu geleneği seviyorum.
O eski bir Kanada geleneğidir.
Gelenek Çin kökenlidir.
Bu eski bir Alman geleneği.
Bu eski bir Amerikan âdeti.
O eski bir Rus geleneği.
O, eski bir Japon geleneği.
Bu gelenek nerede başladı?
Bu gelenek ne zaman başladı?
Kablolar ısmarlamaydı.
Yerel bir âdet bu.
O gelenek azalmaktadır.
O, geleneği bilir.
Bu gelenek günümüzde ortadan kalkıyor.
Noel'i kutlamak bir gelenektir.
Bu eski bir Çin geleneği.
Bu eski bir Kanada geleneğidir.
O gelenek çok yaygınlaştı.
Bu gelenek Japonya'ya özgüdür.
Bu gelenek eski çağlardan gelmektedir.
Bu gelenek Amerika'ya özgüdür.
Bu kötü gelenek kaldırılmalıdır.
Kitap okumak benim alışkanlığımdır.
Bu gelenek çoğu evde takip edilir.
O özel motosikleti ile çok gurur duyuyor.
Bu dokundurma vücudunuza uygun gibi.
Hiç sipariş üzerine yapılmış bir şey yedin mi?
Bu, Japonya'ya özgü bir gelenektir.
Bu gelenek Edo Döneminde başladı.
Bu gelenek Edo döneminden kalma.
Bu gelenek ortadan kaldırılmalıdır.
Bütün giysilerim özel yapılmış.
Bu gelenek Edo dönemi sırasında başladı.
Onlar yıllardır bu geleneği uyguluyorlar.
Garip gelenek bölgeye özgüdür.
O gelenek, Japonlara oldukça yabancıdır.
Böyle bir geleneği ortadan kaldırmalıyız.
Tom özel bisikleti ile çok gurur duyuyor.
Şükran gününde hindi yemek bir gelenektir.
Geleneğe göre, gelin uyumlu olmalıdır.
Bu gelenek 12. yüzyıla kadar uzanır.
Gelenek, öyleyse, insan yaşamının büyük bir rehberidir.
Görenek nesilden nesile devredildi.
Uzun yıllardır gelenek bu şekilde.
Bu kötü alışkanlığı bırakmamız gerek.
Ekim ayında Japonya'yı ziyaret etmek bizim alışkanlığımızdır.
Hiç böyle garip bir alışkanlık duydunuz mu?
Böylesine kötü bir geleneği ortadan kaldırmalıyız.
Eski gelenek o bölgede hâlâ devam ediyor.
O günlerde âdet olduğu üzere, genç yaşta evlendi.
Kahvaltıdan önce bir yürüyüşe gitmek benim alışkanlığımdır.
O zamanlar âdet olduğu üzere, yalınayaktı.
Sen hiç bunun kadar tuhaf bir gelenek duydun mu?
Bu tür gelenek Asya ülkelerine özgüdür.
Japonya'da yılbaşı için pirinç kekleri yeme geleneği vardır.
Biz eve girdiğimizde ayakkabılarımızı çıkarmak bizim geleneğimizdir.
Eski bir Noel geleneğine göre, eğer bir kadın dikilen ökseotunun altında dururken yakalanırsa, bir adam onu öpebilir.
Bir Japon erkek çocuğun rüştüne varır varmaz evini terk etmesi ve macera arayışı içinde kara yoluyla dolaşması gerekliliği eski zamanlarda gelenekti.
Bir Hamursuz Bayramı geleneğinde, "afikoman" denen yarım matsa ekmeği bir yere saklanır ve onu bulan çocuk pahalı bir hediye isteme hakkı kazanır.
Müslüman değilim. Oruç tutmamalıyım. Ama aynı apartmanda yaşadığım sürece geleneği dikkate almak önemlidir.