Translation of "Crawled" in Turkish

- He crawled out of bed.
- She crawled out of bed.

O, sürünerek yataktan çıktı.

Tom crawled into bed.

Tom yatmaya gitti.

He crawled out of bed.

O, sürünerek yataktan çıktı.

I crawled under the fence.

Çitin altından süründüm.

Tom crawled under the fence.

Tom çitin altından sürünerek geçti.

Tom crawled underneath the bed.

Tom yatağın altında süründü.

Tom crawled under his bed.

Tom yatağının altına emekledi.

Tom crawled out of bed.

Tom yataktan sürünerek çıktı.

Tom crawled to the door.

Tom yavaşça kapıya doğru ilerledi.

Tom crawled under the table.

Tom masanın altına süründü.

Tom crawled in through a window.

Tom bir pencereden sürünerek girdi.

Tom crawled through the dog door.

Tom köpek kapısından içeri girdi.

Tom crawled through the small tunnel.

Tom küçük tünelden sürünerek geçti.

Tom crawled under the barbed wire.

Tom dikenli tel altında süründü.

Tom crawled silently into Mary's room.

Tom sessizce Mary'nin odasına emekledi.

Tom crawled out of the window.

Tom pencereden çıktı.

Tom crawled in through the window.

Tom pencereden içeri girdi.

The baby crawled on hands and knees.

Bebek ellerinin ve dizlerinin üstünde süründü.

Maru crawled out from under the table.

Maru emekleyerek masanın altından geçti.

Tom crawled into bed just before midnight.

Tom tam gece yarısından önce yatağa doğru gitti.

- I crawled out of bed and put on my clothes.
- I crawled out of bed and got dressed.

Yataktan çıktım ve giysilerimi giydim.

I crawled out of bed and got dressed.

Yataktan çıktım ve giyindim.

We crawled like so many ants along the mountain pass.

Biz dağ geçişi boyunca pek çok karıncalar gibi süründük.

As soon as Jim got home, he crawled into bed.

Jim eve varır varmaz, o, sürünerek yatağa gitti.

Tom crawled into bed and pulled the covers over himself.

Tom yatağa girdi ve örtüyü üzerine çekti.

Tom cut a hole in the fence and crawled through.

Tom çitte bir delik açtı ve sürünerek geçti.

- Tom climbed in through the window.
- Tom came in through the window.
- Tom crawled in through the window.

Tom pencereye tırmandı.