Examples of using "Twentieth" in a sentence and their turkish translations:
Kayıt yirmi ekimde başlar.
Tom yirmi ekimde otuz yaşına girdi.
Bugün 20 Ekim.
Sen yirminci yüzyılda mı doğdun?
Tom 20 Ekimde otuz yaşına girecek.
Tom geçen hafta yirminci yaş gününü kutladı.
Doğum günüm yirmi Temmuzda.
Yabancılaşma yirminci yüzyıl edebiyatının ortak bir teması.
- Bunu ayın yirmisine kadar hazırlamamız gerekiyor.
- Bunu ayın yirmisine yetiştirmemiz lazım.
- Dedem yirminci doğum günüm için bana bir araba verdi.
- Büyükbabam yirminci doğum günüm için bana bir araba hediye etti.
Benim doğum günüm 20 Ekim'dir.
Tom'un doğum günü 20 Ekim.
20 Ekimde geleceğim.
Yirminci yüzyılın ikinci yarısında yaşıyoruz.
Bugün karım ve ben yirminci evlilik yıldönümümüzü kutluyoruz.
Subrahmanyan Chandrasekhar yirminci yüzyılın önde gelen astrofizikçilerinden biriydi.
Tom, yirmi Ekim'de 93 yaşında kalp yetmezliğinden öldü.
Albert Einstein Yirminci yüzyılın en parlak zihinlerinden biri olarak kabul edilir.
Onun yirminci yüzyılda en büyük piyanist olduğu güvenli bir şekilde söylenebilir.
Amerika Birleşik Devletleri, yirminci yüzyılın başında bir Hıyarcıklı veba salgını ile karşı karşıya kaldı.
455 kadından bir kadın gebeliğinin yirminci haftasına kadar hamile olduğunu fark etmez.
20 Ekim'de ne oldu?
Tom, 20 Ekim’de doğdu.
Tom’un sözleşmesi 20 Ekim’de sona eriyor
İkinci ayın yirmi yedinci günü toprak tamamen kurumuştu.
Bu 20 ekimde oldu.
Tom 20 Ekim'de hapishaneden serbest bırakıldı.