Translation of "Classmate" in Turkish

- He is my classmate.
- She is my classmate.
- She's my classmate.

O benim sınıf arkadaşım.

- She is my classmate.
- She's my classmate.

O benim sınıf arkadaşım.

He is my classmate.

O benim sınıf arkadaşım.

She married her classmate.

O, sınıf arkadaşı ile evlendi.

I met my classmate.

Sınıf arkadaşımla karşılaştım.

Tom is my classmate.

Tom benim sınıf arkadaşımdır.

No more there they were classmate

hayır daha fazlası var onlar sınıf arkadaşıydı

Tom is a classmate of mine.

Tom benim bir sınıf arkadaşım.

She poked fun at her classmate.

O sınıf arkadaşı ile alay etti.

Did you recognize your old classmate?

Eski sınıf arkadaşını tanıdın mı?

My sister married her high school classmate.

Kız kardeşim lise sınıf arkadaşıyla evlendi.

He runs as fast as any other classmate.

O başka bir sınıf arkadaşı kadar hızlı koşar.

I have a classmate who has a motorboat license.

Motorlu tekne lisansı olan bir sınıf arkadaşım var.

My classmate told me he'd be glad to help me.

Sınıf arkadaşım bana yardım etmekten memnun olacağını söyledi.

I have a classmate who says he can speak French fluently.

Akıcı Fransızca konuşabildiğini söyleyen bir sınıf arkadaşım var.

I ran into an old classmate of mine on my way to the station.

İstasyona giderken eski bir sınıf arkadaşıma rastladım.