Translation of "Charismatic" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Charismatic" in a sentence and their turkish translations:

You're charismatic.

Sen karizmatiksin.

They're charismatic.

Onlar karizmatikler.

Tom isn't charismatic.

Tom karizmatik değil.

Tom is charismatic.

Tom karizmatiktir.

Tom is very charismatic.

Tom çok karizmatik.

Tom is quite charismatic.

Tom oldukça karizmatik.

Tom isn't very charismatic.

Tom çok karizmatik değil.

- I think Tom is charismatic.
- I think that Tom is charismatic.

Tom'un etkileyici olduğunu düşünüyorum.

Tom isn't a charismatic leader.

Tom karizmatik bir lider değildir.

Your grandfather is very charismatic.

- Deden çok hoş biri.
- Deden çok karizmatik.

Tom is handsome and charismatic.

Tom yakışıklı ve karizmatik.

He's not a charismatic leader.

O karizmatik bir lider değil.

Everybody says you're very charismatic.

Herkes çok karizmatik olduğunuzu söylüyor.

Tom is charismatic, isn't he?

Tom karizmatik, değil mi?

- Tom said he thought I was charismatic.
- Tom said that he thought I was charismatic.
- Tom said that he thought that I was charismatic.
- Tom said he thought that I was charismatic.

Tom karizmatik olduğumu düşündüğünü söyledi.

Tom is a very charismatic man.

Tom çok karizmatik bir adam.

Tom is good looking and charismatic.

Tom iyi görünümlü ve karizmatiktir.

For me, he is the greatest, most successful, most charismatic

Bence en büyüğü, en başarılısı, en karizmatiği

In fact, the best leaders are humble rather than charismatic,

Doğrusu, en iyi liderler karizmatik olmaktan ziyade

See, unlike Maduro, Chavez was a charismatic and beloved leader.

Maduro'nun aksine, Chavez karizmatik ve sevilen bir liderdi

Tom didn't seem to be as charismatic as Mary seemed to be.

Tom, Mary'nin göründüğü kadar karizmatik görünmüyordu.

Mary is a charismatic performer, and really knows how to captivate her audience.

Mary karizmatik bir sanatçıdır ve seyircisini nasıl cezbedeceğini gerçekten biliyor.

Whereas in the second poem, it paints him as more diplomatic and more charismatic.

İkinci şiirde ise daha nazik ve daha karizmatik olarak gösterir.

Energetic and charismatic, he was immediately  elected to be an officer by his comrades.

Enerjik ve karizmatik, yoldaşları tarafından hemen subay seçildi.