Translation of "Speeding" in Turkish

Speeding causes accidents.

Hız yapma kazalara neden olur.

You were speeding.

Hız yapıyordun.

Were you speeding?

Sen hız yapıyor muydun?

Sami was speeding.

Sami hız yapıyordu.

Tom was caught speeding.

Tom hız yaparken yakalandı.

Tom got caught speeding.

Tom hız yapmaktan yakalandı.

I got caught speeding.

Hız yapmaktan yakalandım.

He was caught for speeding.

Onu hızlı gitmesi sebebiyle tutukladılar.

Speeding often causes car accidents.

Sürat genellikle araba kazalarına sebep olur.

Tom got a speeding ticket.

Tom'un bir hız yapma cezası var.

Sami was stopped for speeding.

Sami hız yapmak nedeniyle durduruldu.

Tom was fined for speeding.

Tom hız için para cezasına çarptırıldı.

I was caught speeding yesterday.

Dün hız yaparken yakalandım.

The policeman arrested him for speeding.

Polis aşırı hızdan onu tutukladı.

The driver was charged with speeding.

Sürücü aşırı hızdan suçlu bulundu.

My friend was arrested for speeding.

Arkadaşım aşırı hız yapmaktan tutuklandı.

I've never gotten a speeding ticket.

Asla aşırı hız cezası almadım.

The police charged him with speeding.

Polis aşırı hızdan onu suçladı.

Tom got a ticket for speeding.

Tom hız yapmaktan ceza aldı.

I got a ticket for speeding.

Hız nedeniyle ceza aldım.

Speeding up time reveals their deadly secret.

Zamanı hızlandırınca ölümcül sırları ortaya çıkıyor.

I was fined thirty dollars for speeding.

Aşırı hızdan otuz dolarlık cezaya çarptırıldım.

How much is the fine for speeding?

Aşırı hızın cezası nedir?

Have you ever gotten a speeding ticket?

Hiç aşırı hız cezası aldın mı?

Here comes a speeding car, let's cross!

İşte bir hız arabası geliyor, geçelim!

Ken was fined 7,000 yen for speeding.

Ken hızdan dolayı 7.000 yen para cezasına çarptırıldı.

The expansion of the universe is speeding up.

Evrenin genişlemesi hızlanıyor.

I got pulled over for a speeding ticket.

Aşırı hızdan tutuklandım.

I got pulled over by the police for speeding.

Polis tarafından hız sebebiyle kenara çekildim.

Tom was pulled over by a policeman who gave him a speeding ticket.

Tom ona bir aşırı hız cezası veren bir polis tarafından kenara çekildi.

- Yesterday, I was caught speeding.
- Yesterday, I got clocked by a speed trap.

Dün radara yakalandım.

Tom was pulled over by a policeman who gave him a ticket for speeding.

Tom ona hız yapma cezası veren bir polis tarafından kenara çekildi.

The speeding vehicle skidded and crashed head-on into the rear-end of a truck before the driver could say Jack Robinson.

Hız aracı Jack Robinson diyemeden önce kaydı ve bir kamyonun arkasına direkt çarptı.