Translation of "Buckets" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Buckets" in a sentence and their turkish translations:

It's raining buckets outside.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Dışarıda şiddetli yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

They carried water in buckets.

- Onlar kovalarla su taşıdılar.
- Kovalar dolusu su taşıdılar.

Tom filled both buckets with water.

Tom her iki kovayı da suyla doldurdu.

- It's raining buckets outside.
- It's raining hard outside.

Dışarıda şiddetli yağmur yağıyor.

- The rain came down in buckets.
- It rained cats and dogs.
- The rain came down in torrents.

Bardaktan boşanırcasına yağmur yağdı.

- It's raining buckets outside.
- It is raining hard.
- It's raining cats and dogs.
- It's raining hard.
- It's bucketing down.
- It's raining very hard.
- It is raining cats and dogs.
- It's pouring down rain.
- It's pouring with rain.
- It's lashing.
- It's raining heavily.
- It's pissing down.
- It is raining pitchforks.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Bardaktan boşanırcasına yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.