Examples of using "Beautifully" in a sentence and their turkish translations:
O güzel şekilde yazar.
O güzel biçimde yapılmış.
Bu güzel gitti.
O güzel bir biçimde yazar.
Tom güzel şarkı söyler.
Tom güzel şarkı söyledi.
O güzel çalıştı.
Güzel şarkı söylüyorsun.
Ne kadar da güzel şarkı söylüyor!
Hile çok güzel çalıştı.
Ne kadar da güzel yazıyorsun!
Bunun güzel bir şekilde üstesinden geldin.
Tom onu güzel biçimde yapar.
Tom güzel uyuyor.
Parti güzel biçimde geçti
Çiçekleri güzel düzenledi.
En iyi arkadaşım güzel dans ediyor.
Aktris güzel giyinmişti.
O, güzelce piyano çaldı.
Bu kitap güzel biçimde resimlenmiş.
Bu güzel tasarlanmış bir tekne.
O güzel ve okunaklı yazıyor.
ikiside birbirini çok güzel bir şekilde yalanlayabiliyor
O güzel şekilde şarkı söyleyebilir ve dans edebilir.
Ay çok güzel parlıyor.
Bluzun o etekle iyi gider.
Renk, onun saçlarıyla güzel gitti.
Ben dili güzel biçimde kullanan insanları severim.
Kilise çiçeklerle güzelce dekore edildi.
Çalışmak, sıkı çalışmak,
Kayalar Japon tarzı bahçede güzel biçimde düzenlendi.
Onlar harika tasarlanmış, kullanımı kolay ve kullanıcı dostu.
Matematikçi Francis Su, bunu çok güzel özetliyor:
Onun kadar güzel bir şekilde Çince yazan birini bulmak zordur.
. Nil boyunca sürükleyici, ilgi çekici ve güzelce filme alınmış bir yolculuk
Tom hediyelerini o kadar güzel paketler ki kimse onları açmak istemez.
Kimse duşta Anna'dan daha iyi şarkı söyleyemez!