Examples of using "Authoritarian" in a sentence and their turkish translations:
daha İslamcı ve otoriter politikalar üzerinde baskı yapmaya başladı.
Kitap yasaklama otoriter bir eylemdir.
Devlet Kapitalizmi, demokratik ya da otoriter olabilir.
Böyle olmamasının sebebi Türkiye'nin bir otoriter tarafından kurulmuş olması.