Translation of "Agreeing" in Turkish

What am I agreeing to?

Ne yapmayı kabul ediyorum?

Thanks for agreeing to come.

Gelmeyi kabul ettiğin için teşekkürler.

I don't remember agreeing to that.

Onu kabul ettiğimi hatırlamıyorum.

I don't remember agreeing to anything.

Bir şeyi kabul ettiğimi hatırlamıyorum.

Stop agreeing with everything I say!

Söylediğim her şeyi kabul etmeyi bırak.

Thank you for agreeing to help me.

Bana yardım etmeyi kabul ettiğin için sana teşekkür ederim.

I can't believe I'm agreeing with you.

Seninle aynı fikirde olduğuma inanamıyorum.

Thanks for agreeing to meet me here.

Benimle burada buluşmayı kabul ettiğiniz için teşekkürler.

Thank you for agreeing to this interview.

Bu röportajı kabul ettiğin için teşekkür ederim.

Tom doesn't remember agreeing to help Mary.

Mary'ye yardım etmeyi kabul ettiğini hatırlamıyor.

Thanks for agreeing to meet us here.

Bizimle burada buluşmayı kabul ettiğiniz için teşekkürler.

I appreciate you agreeing to meet with me.

Benimle tanışmayı kabul etmeni takdir ediyorum.

Thank you for agreeing to meet me here.

Burada benimle tanışmayı kabul ettiğin için teşekkür ederim.

Thank you for agreeing to meet with me.

Benimle görüşmeyi kabul ettiğiniz için teşekkürler.

I'm used to people not agreeing with me.

Benimle aynı fikirde olmayan insanlara alışkınım.

Thank you for agreeing to meet with us.

Bizimle görüşmeyi kabul ettiğiniz için teşekkürler.

I can't see Tom agreeing to do that.

Tom'un bunu kabul edeceğini düşünemiyorum.

Thank you for agreeing to see me after work.

İşten sonra beni görmeyi kabul ettiğin için teşekkür ederim.

But by rather agreeing on a few strong, common principles,

Birkaç etkili ve ortak prensipte anlaşarak

"Stop agreeing with everything I say!" "You're right. I should stop."

Söylediğim her şeyi ile kabul etmeyi kes!" "Haklısın. kesmem gerekir."

I can't thank you enough for agreeing to help me with Tom.

Tom'la birlikte bana yardım etmeyi kabul ettiğiniz için sana yeterince teşekkür edemiyorum.

- I can't believe I'm agreeing to this.
- I can't believe I agreed to this.

Bunu kabul ettiğime inanamıyorum.