Examples of using "Agony" in a sentence and their turkish translations:
Izdırabı devam ettir.
O, acı içinde çığlık attı.
O, acı içindeydi.
Tom acı içindeydi.
Tom acı içinde çığlık attı.
Acı çekiyordum.
Görev tamamen ızdıraptı.
Tom acı içinde kıvranıyordu.
Sami acı içinde kıvranıyordu.
Ayakkabım zarar gördü. Acı içindeyim.
Tom acı çekiyormuş gibi görünüyordu.
Tom'un acı içinde olduğunu göremiyor musun?
Doktor gelinceye kadar acı içinde yattı.
Asker yatakta acı içinde uzanıyordu.
Karada acıyı azaltmanın bir yolu var.
Tom Mary'nin şarkı söylemesini yanlışlıkla acı bir çığlıkla karıştırdı.
O, ölümü sırasında, acı çekiyor.
Millet ajlıktan kırılıyor dünya düz olsa ne olur
Tom acı çekiyor gibi görünüyor.
hikâyenizi taşıyan yeri kaybetmenin verdiği ızdırabı bilirsiniz.
Soyuldu ve kirli bir hastanede günlerce ıstırap içinde geçirdi -