Translation of "24'" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "24'" in a sentence and their turkish translations:

24.

döndüler

- I'm 24 years old.
- I'm 24.

24 yaşındayım.

- I'm 24 years old.
- I'm 24.
- I am 24 years old.

- Ben 24 yaşındayım.
- 24 yaşındayım.

He was 24.

24 yaşındaydı.

- I'm 24 years old.
- I am 24 years old.

- Ben 24 yaşındayım.
- 24 yaşındayım.

She studies 24 / 7.

O, 7/24 çalışır.

You've got 24 hours.

24 saatin var.

We're open 24/7.

- 7/24 açığız.
- Yedi gün yirmi dört saat açığız.

I am 24 years old.

Ben 24 yaşındayım.

Mary's measurements are 36-24-36.

Mary'nin ölçüleri 36-24-36'dır.

It's been a busy 24 hours.

Yoğun bir 24 saatti.

Tom is under 24-hour guard.

Tom 24 saat koruma altındadır.

She'll do it in 24 hours.

O, 24 saat içinde onu yapacak.

He will arrive on June 24.

- O, 24 Haziran'da varacak.
- 24 Haziran'da gelecek.

24 hours later, this was me.

24 saat sonraki halim.

They are open 24 hours a day.

- Günde 24 saat açıklar.
- Onlar günün her saati açıktır.

Television stations broadcast 24 hours a day.

Televizyon istasyonları günde yirmi dört saat yayın yapar.

Tom has been up for 24 hours.

Tom yirmi dört saattir yatmadı.

My bed, the place I lived 24/7.

yatağım ve 7 gün 24 saat yaşadığım yer oldu.

We have 24 hours to evacuate the city.

Şehri tahliye etmek için 24 saatimiz var.

There are only 24 hours in a day.

Bir günde yalnızca 24 saat vardır.

I only have 24 hours left to decide.

Karar vermek için sadece 24 saatim kaldı.

You only have 24 hours left to decide.

Karar vermek için sadece 24 saatin kaldı.

I think of you 24 hours a day.

- Gece gündüz seni düşünüyorum.
- 24 saat aklımdasın.

The murder remained a mystery for 24 years.

Cinayet 24 yıldır bir sır kaldı.

This supermarket is open 24 hours a day.

Bu süpermarket günün 24 saati açık.

The ring was made of 24-karat gold.

Yüzük 24 ayar altından yapılmış.

- I bought two dozen pencils.
- I bought 24 pencils.

İki düzine kalem satın aldım.

You can't sleep more than 24 hours a day.

Bir günde 24 saatten fazla uyuyamazsın.

She cremated him within 24 hours of his death.

Onun ölümünün 24 saati içinde onu yakarak kül haline getirdi.

They gave us 24 hours to leave our homes.

- Evlerimizi terk etmemiz için bize 24 saat süre verdiler.
- Evlerimizi terk etmemiz için bize 24 saat süre tanıdılar.

The sum of 12, 24, 7 and 11 is 54.

12, 24, 7 ve 11'in toplamı 54'dür.

Tom came out to his parents when he was 24.

Tom 24 yaşındayken eşcinsel olduğunu açıkladı.

The earth revolves on its axis once every 24 hours.

Dünya, kendi ekseni etrafında 24 saatte bir döner.

Sami had sex with Layla 24 hours before her death.

Sami ölümünden 24 saat önce Leyla'yla seks yaptı.

- Tom came out to his parents when he was 24.
- Tom came out of the closet to his parents at the age of 24.

Tom 24 yaşında ebeveynlerine eşcinsel olduğunu itiraf etti.

I worked for a full 24 hours without getting any sleep.

Hiç uyumadan tam 24 saat çalıştım.

That TV station is on the air 24 hours a day.

O TV istasyonu günde 24 saat yayında.

She's been under lock and key for the past 24 hours.

O son 24 saattir hapse atıldı.

In July 2004, Fadil was sentenced to 24 years in jail.

Temmuz 2004'te Fadıl, 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

So, I want you to think back to the last 24 hours,

Şimdi sziden, son 24 saat içinde yediğiniz

The secret to their success is switching to a 24-7 existence.

Başarılarının sırrı, 7/24'lük bir var oluş tarzına geçmelerinde saklı.

Tokyo, which is the largest city in Japan, is awake 24 hours.

Japonya'nın en büyük kenti olan Tokyo 24 saat uyanıktır.

This fridge is only 24 inches wide. It's perfect for small apartments.

Bu buzdolabı sadece 24 inç genişliğinde. Küçük daireler için mükemmel.

Tom wants to graduate from college before he turns 24 years old.

Tom, 24 yaşını doldurmadan önce üniversiteden mezun olmak istiyor.

He wants to graduate from college before he turns 24 years old.

Yirmi dört yaşına girmeden üniversiteden mezun olmak istiyor.

Have you taken a medication for erectile dysfunction within the last 24 hours?

Son 24 saatte cinsel işlev bozukluğu için ilaç kullandınız mı?

There's a small shop on the corner that is open 24 hours a day.

Köşede 24 saat açık olan küçük bir dükkan var.

The Mamluk sultanate was divided into 24 districts, each charged with supplying 1000 troops, which

Memlük sultanlığı 24 bölgeye bölünmüştü ve her bölgeden 1000 asker geliyordu

The robots never get sick or complain and they can work 24 hours a day.

Robotlar asla hasta olmazlar ya da şikâyet etmezler ve günde 24 saat çalışabilirler.

If you encounter problems, there’s 24/7 customer support and a 30-day money-back guarantee.

Sorunla karşılaşırsanız, 7/24 müşteri desteği ve 30 günlük para iade garantisi vardır.

Anime director Satoshi Kon died of pancreatic cancer on August 24, 2010, shortly before his 47th birthday.

Anime yönetmeni Satoshi Kon, kırk yedinci doğum gününden kısa süre önce 24 Ağustos 2010 tarihinde pankreas kanserinden öldü.

The mother polar bear can cover up to 80 kilometers in 24 hours in her search for food.

Anne kutup ayısı, yemek arayışı içinde 24 saatte 80 kilometreye kadar yol tepebilir.

- He will arrive on June 24.
- He will come on June 24th.
- He will arrive on June 24th.

O, 24 Haziran'da gelecek.

This may be because of a change in people's attitude toward marriage and the sharp increase of fast food restaurants and convenience stores which are open 24 hours a day and enable young people to live more easily.

Bu, insanların evliliğe karşı tavrındaki bir değişiklik ve 24 saat açık olan ve genç insanların daha kolay yaşamalarını sağlayan fast food restoranlar ve yerel dükkanlardan dolayı olabilir.

The European Union has 24 official languages. But important texts are often available only in three languages: English, French and German. This constitutes a disadvantage for anyone who isn't versed with any of these languages. It's already high time to think about a neutral, common bridge language.

Avrupa Birliği'nin 24 resmi dili vardır. Ancak önemli metinler çoğu kez yalnızca şu üç dilde mevcuttur: İngilizce, Fransızca ve Almanca. Bu durum, bu dillere aşina olmayanlar için bir dezavantaj teşkil etmektedir. Ortak ve tarafsız bir köprü dil üzerinde çalışmanın zamanı çoktan gelmiştir.