Examples of using "'enter'" in a sentence and their turkish translations:
- Buyurun!
- Girin!
Girme.
Lütfen şimdi giriniz.
Gir veya çık.
Bırak girsin.
Odaya gir.
Girebilirsin.
Gir.
Girebilirsin.
okula girdim.
Onlar girmedi.
Parolanızı girin, lütfen.
Recep Tayyip Erdoğan Gelmişti
- Niçin girmiyorsun?
- Girsene.
Teslimat adresini girin.
Biz sınıfa giriyoruz.
Buraya girmemelisin.
Ben buraya girmem!
Tom bizim girişimizi duymuş olmalı.
Odaya izinsiz girme.
- Buraya giren tüm umutlarını kapıda bıraksın.
- Buradan içeri giren umudunu geride bıraksın.
Rus tankları Berlin'e girinceye kadar
- Girebilir miyim?
- Girmeye iznim var mı?
Yakındaki kapıdan girin.
İçeri girme.
Küçüklerin girmesine izin verilmez.
Hizmet için adres girin.
Hemen odaya gir.
Havuza girme.
Binaya girmedim.
Sami cehenneme gidecek.
Benim girmeme izin verilmedi.
İçeri silahla giremezsiniz.
Giremezsiniz, yasak.
Evlere ayakkabılarınızla girmeyin!
Hava akımı olmayan bir madene asla girmeyin!
onların beyaz, Evanjelist Hristiyan,
Odaya girmemelisin.
Yabancıların girmesine izin verilmez.
Onun odaya girdiğini gördüm.
Hastaneye gitsen iyi olur.
Kimseyi odaya girdirme.
Onların bankaya girdiğini gördüm.
Kulübe girmek istiyorum.
Onun odaya girişini gördüm.
O beni mağazaya girerken gördü.
Onlar onu odaya girerken gördüler.
Şarkı yarışmasına girdin mi?
Onun mağazaya girdiğini gördüm.
Oğlanlar kızların yurtlarına giremezler.
İçeri gir.
Şimdi girmek güvenli mi?
PIN'imi gireceğim.
Tom Mary'nin mağazaya girdiğini gördü.
Tom giren son kişiydi.
Tom Mary'nin girmesi için işaret etti.
Onun eve girdiğini gördüm.
Odaya izinsiz girme.
Onun odaya girdiğini gördüm.
Orduya ne zaman katıldın?
Lütfen geçerli bir e-posta adresi giriniz.
Tom Mary'nin girmesi için el ile işaret etti.
Onun parka girdiğini gördük.
Yüzme karşılaşmalarına gireceğim.
Bilgiyi bilgisayara girin.
Tom odaya girmeye karar verdi.
Gerçekten yarışmaya girmelisin.
O odaya giremezsin.
O, vagona girmek istedi.
Hâlâ girmemize izin verilmiyor.
Odaya girmeye karar verdim.
- O, odaya girmeye karar verdi.
- Odaya girmeye karar verdi.
O, odaya girmeye karar verdi.
Mary odaya girmeye karar verdi.
Biz odaya girmeye karar verdik.
Odaya girmeye karar verdiler.
Tom'un o restorana girdiğini gördüm.
Tom yarışmaya girmeye karar verdi.
Tom girmemi işaret etti.
Tom'un odaya girdiğini duydum.
Sen küçük olduğun için girmene izin verilmez.
İzin almadan bu odaya girmemelisin.
Adamın onun odasına girdiğini fark ettik.
Jack Hitomi'nin girmesi için kenarda durdu.
Bir yabancının o eve girdiğini gördüm.
O, onun geçmesi için kenara çekildi.
Binaya girerken görüldü.
Orada girmek için yetkili değilsiniz.
Okula girmek için sıkı çalıştım.
Bu bilet iki kişinin girmesine olanak tanır.
Giriş ne kadar?
Bir adamın odaya girdiğini gördüm.