Examples of using "Zijt" in a sentence and their turkish translations:
Erken geldin.
Sen kaçtın.
Hepiniz korkaksınız.
Hepiniz hazır mısınız?
Sen bir sanatçısın.
Sen benim güneş ışığımsın.
Sen benim arkadaşımsın.
Merhaba. Siz Jackie Scott musunuz?
Ne kadar da yavaşsın!
- Niçin bu kadar üzgünsün?
- Niye bu kadar üzgünsün?
Toz olduğunu unutma.
Bir doktor musun?
Sen bana karşı çok fazla naziksin.
Buraya yalnız geldin mi?
Berlin'e ne zaman taşındınız?
- Yalnız mısın?
- Yalnız mısınız?
Benden daha genç değilsin.
Sen neredesin?
Yanlış yolda gidiyorsunuz.
Siz çocuksunuz.
Komitede misin?
Başlamaya hazır mısın?
Şimdi bir mektup yazıyor musun?
Amerika'da hiç bulundun mu?
Emin misin?
Kırmızı ışıkta durdun mu?
- Sen Tom değil misin?
- Siz Tom değil misiniz?
Siz yeni öğrencisiniz.
Sen benim prensesimsin.
Bütün bu parayla nasıl geldin?
Sen bir insansın.
- Sen benim arkadaşımsın.
- Benim arkadaşımsın.
- Mutlu değil misin?
- Mutlu değil misiniz?
Niçin geç kaldığını açıklayabilir misin?
- Neredesiniz?
- Sen neredesin?
- Neredesin?
- Bir doktor musun?
- Doktor musun?
- Doktor musunuz?
Niçin bu kadar üzgünsün?
Neden buraya geldin?
Yarın öğleden sonra meşgul müsün?
Sen güzelsin.
- Neden Japonya'ya geldin?
- Niçin Japonya'ya geldin?
Hamilesin.
Bir doktorla görüşecek misin?
- Sen kimsin?
- Siz kimsiniz?
- Sen bir öğrenci misin?
- Siz bir öğrenci misiniz?
- Öğrenci misin?
- Üç saat geciktin.
- Üç saat geciktiniz.
Hawaii'de hiç bulundun mu?
- Bana ne yediğini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.
- Bana ne yediğini söyle, sana kim olduğunu söyleyeceğim.
Hiç yurt dışında bulundun mu?
Sen benim hayatımın aşkısın.
Ne zaman Almanca öğrenmeye başladın?
- Sizi tekrar görmekten memnunum.
- Seni tekrar gördüğüme memnun oldum.
Niçin kaçtın?
- Büyüdüğünde ne olmak istersin?
- Büyüdüğün zaman ne olmak istiyorsun?
- Kendi evindeymişsin gibi davran.
- Kendi evinizde gibi davranın.
- Kendi evinizdeymiş gibi davranın.
- Lütfen evinde gibi davran.
Bu şekilde konuşmaya utanmıyor musun?
Emin misin?
Artık benim arkadaşım değilsin.
Erkek kardeşin Paris'e gittiğini söyledi.
- Zengin olduğunu biliyorum.
- Ben sizin zengin olduğunuzu biliyorum.