Translation of "Wezen" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Wezen" in a sentence and their turkish translations:

...een gigantisch wezen met persoonlijkheid.

tersi pis olan dev bir yaratık.

Dit wezen wordt al eeuwen gevreesd.

Bu yaratık yüzyıllardır korku salmıştır.

De mens is een creatief wezen.

İnsanoğlu, yaratıcı yaratıklardır.

De oorlog is in wezen voorbij.

Aslında savaş bitti.

Ik ben vandaag bloed wezen geven.

Bugün kan bağışlamaya gittim.

Zij zou beter zonder jou wezen.

O, sensiz daha iyi olurdu.

Ik ben me wezen laten inenten.

Ben aşı yaptırmaya gittim.

Haar hele wezen is denken, voelen, ontdekken.

Tüm varlığı düşünüyor, hissediyor, keşfediyor.

Ik voelde het echt. Dat grote wezen.

Bunu gerçekten hissedebiliyordum. O büyük yaratığı.

Van wie schijnt die auto te wezen?

Şu araba kiminmiş?

Ik ben bier wezen drinken met mijn vrienden.

Arkadaşlarla birlikte bir bira içmek için gittim.

Stop ermee de hele tijd sarcastisch te wezen!

Her zaman alaylı olmayı kes!

Een chronische wond is in wezen een normale wond,

normal bir şekilde yaralanan insanın yarasının

Ik staarde in de ogen van dit ongelooflijke wezen.

O an, bu inanılmaz yaratığın gözlerine bakıyordum.

Ik ben vorig weekend niet met Tom wezen vissen.

Geçen hafta sonu Tom'la balık tutmaya gitmedim.

Van elk levend wezen met de kracht van de rede

mantık gücü ve duyguları olan

Om de waarheid te zeggen, hij is geen menselijk wezen.

Doğruyu söylemek gerekirse, o bir insan değil.

De mens als een biologisch wezen hoort tot de dierenwereld.

Biyolojik bir varlık olarak insan hayvan dünyasına aittir.

Waarom zou een wild dier... ...profiteren van een vreemd menselijk wezen?

Kendi hâlindeki vahşi bir hayvan, ziyarete gelen bu garip insan yaratığından ne kazanabilir ki?

In de dennenwouden van Scandinavië... ...leeft een wezen met bijna bovennatuurlijke gaven.

İskandinavya'nın çam ormanlarında neredeyse doğaüstü güçlere sahip bir yaratık yaşar.

En elk wezen op aarde moet een manier vinden om de nacht te overleven. VAN SCHEMERING TOT OCHTENDGLOREN

Dünya'daki her yaratığın geceden sağ çıkmanın bir yolunu bulması gerekir. GÜN BATIMINDAN ŞAFAĞA

- Denk je dat Tom een alien zou kunnen zijn?
- Denk je dat Tom een buitenaards wezen zou kunnen zijn?

Tom'un bir uzaylı olabileceğini düşünüyor musun?