Examples of using "Kwestie" in a sentence and their turkish translations:
ve en önemli sorun olduğunu söyleyip
Bu kişisel zevkinizle ilgili bir soru.
Kudüs meselesi sadece Müslümanları ilgilendiren değil, uluslararası bir konu.
Konuyla ilgili daha sonra konuşacağız.
Bu kişisel bir mesele.
Bu hassas bir sorun.
Bu önemli bir konu.
Bu sadece an meselesi.
Bu bir zevk meselesi.
- Bu bir tat meselesi.
- Zevk meselesi.
Bu bir görüş meselesi.
- Ölüm kalım meselesi.
- Bu bir yaşam ve ölüm meselesi.
Paraya gelince, bu çok zor bir mesele.
O, bir ölüm kalım meselesidir.
Bir arabulucu olmadan meseleyi halledelim.
Bu ahlaki bir soru.
Konuyla ilgili kişisel görüşüm istendi.
Bu hassas bir konudur.
O, her şeyin bir para sorunu olduğunu düşünüyor.
Aslında meseleyi sadece şifahen bildirebildim.
Sorun askıda bırakıldı.
- Elbette.
- Doğal olarak.
- Olmak ya da olmamak, soru budur.
- Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu.
Kesinlikle.