Examples of using "Klagen" in a sentence and their turkish translations:
Şikayet etmeyi kes.
- Şikayet etmeyi kes!
- Mızmızlanmayı kes!
Onlar her zaman şikâyet ederler.
Şikâyet edemiyorum.
Şikâyet bir şey değiştirmez.
Onlar ne hakkında şikayet ediyorlar?
Şikâyet edecek bir şeyimiz yok.
Şikâyet edecek bir şeyim yok.
Birçok ev hanımları yüksek fiyatlardan şikayet ediyor.
Ben kimim ki şikayet edeceğim?
- Birçok kadın eş yüksek fiyatlardan şikayetçi.
- Birçok hanım yüksek fiyatlardan şikayetçi.
Sızlanmayı bırak.
Tom her zaman Mary hakkında şikâyette bulunuyor.
- "Nasılsın?" "Şikayet edemem."
- "Nasılsın?" "Bir şikayetim yok."
Bu kadar zengin birisi nasıl bu kadar şikayet edebilir?
Bu kadar zengin birinin nasıl da bu kadar çok şikayet edebileceğini anlamıyorum.
Yakınların sana dert yandığında bundan rahatsız oluyor musun?
Babam yakınıyor; o geçen haftadan bu yana sürekli olarak meşgul oldu.
Güneş kremi sürmek istemiyorsan, bu senin sorunun. Güneşte yandığın zaman bana şikayete gelme.