Translation of "Keken" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Keken" in a sentence and their turkish translations:

Zij keken tv.

Onlar TV izliyorlardı.

Ze keken allemaal.

- Onların hepsi izledi.
- Hepsi izledi.

- Ze keken allemaal naar Tom.
- Ze keken Tom allemaal aan.

Onların hepsi Tom'a baktı

Zij keken naar elkaar.

Onlar birbirlerine baktılar.

We keken een film.

Bir film izledik.

- We keken allemaal uit het raam.
- We keken allemaal door het raam.

Hepimiz pencereden baktık.

Na het middageten keken we tv.

- Biz öğle yemeğinden sonra televizyon izledik.
- Öğle yemeğinden sonra televizyon izledik.

We keken hoe de kinderen speelden.

Çocukların oynamasını izledik.

We keken allemaal door het raam.

Hepimiz pencereden dışarı baktık.

Zij keken me in stilte aan.

Onlar sessizce beni izlediler.

We keken naar de anatomie van vogels,

Böylece dinozorların öz torunlarını,

We keken er een paar seconden naar

Birkaç saniye izledik,

De mannen keken Jessie in stilte aan.

İnsanlar sessizce Jessie'ye baktı.

Tom en Maria keken elkaar sprakeloos aan.

Tom ve Mary konuşmadan birbirlerine baktılar.

We keken naar een baseballwedstrijd op televisie.

Televizyonda bir beyzbol oyunu izledik.

Haar blauwe ogen keken recht in de mijne.

Mavi gözleri benimkine kenetlenmişti.

We keken uit het raam, maar zagen niks.

Biz pencereden dışarı baktık ama hiçbir şey görmedik.

Tom en Maria keken elkaar een ogenblik aan.

Tom ve Mary bir süreliğine birbirlerine baktılar.

Tom en Mary keken elkaar in de ogen.

Tom ve Mary birbirlerinin gözlerinin içine baktılar.

Wanneer we naar beneden keken zagen we veel gebouwen.

Aşağı baktığımızda, birçok bina gördük.

We keken naar de hemel maar konden geen sterren zien.

Gökyüzüne baktık ama hiç yıldız göremedik.