Translation of "Groeien" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Groeien" in a sentence and their turkish translations:

Planten groeien.

Bitkiler büyür.

Ze blijven groeien.

Sürekli uzayan dişler.

De planten groeien.

Bitkiler büyüyor.

Ze groeien en transformeren.

Yükseliyorlar, dönüşüm geçiriyorlar.

Er groeien wingerds overheen.

Bakın, üzerinde sarmaşıklar var.

Appels groeien op bomen.

Elmalar ağaçlarda büyür.

Druiven groeien in trossen.

Üzümler salkımla yetişir.

Tijd om te groeien, mensen.

Arkadaşlar, büyüme zamanı.

Planten groeien snel na regen.

Bitkiler yağmurdan sonra çabuk büyür.

Bloemen groeien in warme landen.

Çiçekler sıcak ülkelerde yetişirler.

Planten groeien naar het zonlicht.

Bitkiler güneş ışığına doğru yönelir.

Sinaasappels groeien in warme landen.

Portakallar sıcak ülkelerde yetişirler.

De behoeftes van dit vrouwtje groeien.

Üstelik... ...bu dişinin ihtiyaçları artmaya başladı.

Caraïbische flamingo-kuikens groeien ontzettend snel.

Karayip flamingo yavruları çok hızlı büyür.

Tom heeft een snor laten groeien.

- Tom bıyık uzattı.
- Tom bıyık bıraktı.

De boom is gestopt met groeien.

Ağaç büyümeyi durdurdu.

Deze bloemen groeien in warme landen.

Bu çiçekler sıcak ülkelerde yetişir.

Naarmate ze groeien, worden ze steeds veeleisender.

Büyüdükçe annelerinden talepleri de artıyor.

Tussen beiden begon de liefde te groeien.

İkisi arasında aşk filizlenmeye başladı.

Je bent nog steeds aan het groeien.

Hâlâ büyüyorsun.

Voegen zich samen, groeien, en worden grotere sterrenstelsels,

kaynaşıp büyür ve daha büyük galaksiler oluştururlar,

Ik wist niet dat appelbomen uit zaden groeien.

Elma ağaçlarının tohumdan yetiştiklerini bilmiyordum.

Citroenen groeien aan citroenbomen en sinaasappels aan sinaasappelbomen.

Limonlar limon ağaçlarında ve portakallar portakal ağaçlarında büyürler.

Dat land zijn economie is aan het groeien.

O ülkenin ekonomisi büyüyor.

Tom wist niet dat appelbomen uit zaden groeien.

Tom elma ağaçlarının tohumlarından yetiştiğini bilmiyordu.

Wat voor soort planten groeien er in je tuin?

Bahçende ne tür bitkiler yetiştiriyorsun?

Wanneer de epifysairschijven sluiten kan je niet meer groeien.

Büyüme kıkırdakları kapandığı an artık boyunuz uzayamaz.

Op de velden rond het dorp groeien gerst en tarwe.

Arpa ve buğday köyün etrafındaki tarlalarda büyür.

En mos houdt van een donkere, vochtige omgeving om te groeien.

Yosun karanlık, nemli ortamlarda büyür.

Als je een appelzaadje plant, kan er een boom uit groeien.

Bir elma tohumu ekerseniz, ağaç haline gelebilir.

Hun lichaamsgewicht moet met een derde groeien om de winter te overleven.

Kışı atlatabilmek için vücut ağırlıklarını üçte bir arttırmaları gerek.

Deze kuikens groeien zo snel dat ze een krokodil al te snel af kunnen zijn.

Bu yavrular o kadar hızlı büyüyor ki, daha şimdiden timsahtan koşarak kaçabiliyorlar.