Translation of "Bonen" in Turkish

Ik haat bonen.

Fasulyeden nefret ediyorum.

We houden van bonen.

Biz fasulyeyi seviyoruz.

Wie eet graag bonen?

Kim fasulye sever?

Honger maakt rauwe bonen zoet.

Açlık her şeye iyi tat verir.

Ik plant bonen in mijn tuin.

Bahçemde fasulye ekiyorum.

Het is mogelijk groene bonen rauw te eten.

Yeşil fasulyeyi çiğ yemek mümkündür.

- Ik hou van bonen.
- Ik hou van boontjes.

Fasulyeyi seviyorum.

Tom eet vaak bonen, rijst, aardappelen of pasta.

Tom genellikle fasulye, pirinç patates ya da makarna yer.

- Honger maakt rauwe bonen zoet.
- Honger is de beste saus.

Açlık en iyi sosdur.

Mijn nieuwe blikopener is steviger dan de oude, dus hopelijk duurt het geen 2 minuten meer om bij mijn bonen te raken.

Yeni konserve açacağım eskisinden daha sağlam, böylece umarım bezelyelerime kavuşmak artık 2 dakikamı almayacak.