Translation of "‫يمثل" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "‫يمثل" in a sentence and their turkish translations:

يمثل أمام القاضي.

Onu hâkim karşısına çıkarırlar.

والأحمر يمثل من لا يفعلون.

kırmızı ise etmeyenleri.

إنه يمثل أعلى منصب ممكن

Mümkün olan en yüksek askeri otoriteyi

‫بالنسبة إلى أسرة جديدة،‬ ‫يمثل الليل تحديًا مختلفًا.‬

Yeni bir aile içinse gece farklı bir engel teşkil ediyor.

ومع ذلك ، ظل بيرتير يمثل مسؤولية كقائد ميداني.

Yine de Berthier bir saha komutanı olarak sorumluluk olarak kaldı.

يمثل الليمون الساخن مع العسل علاجا جيدا للزكام.

Ballı sıcak limon soğuk algınlığı için iyi bir ilaçtır.

إنه يمثل أعلى منصب ممكن للسلطة العسكرية - السلطة التي يرمز

Mümkün olan en yüksek askeri otoriteyi temsil eder - bir mareşalin sopasıyla

إن هذا الرقم يمثل قطر أصغر خلية عصبية في الدماغ البشري.

insan beynindeki en küçük nöronun yarıçapı kadar.

يمثل إدراك أوجه الإنسانية المشتركة فيما بيننا بطبيعة الحال مجرد البداية لمهمتنا.

Elbette, ortak insanlığımızı tanıma sadece bizim görevin başlangıcıdır.