Translation of "‫ويجب" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "‫ويجب" in a sentence and their turkish translations:

ويجب علينا أن نعترف

ve kabul etmeliyiz ki

ويجب أن يكون للنهوض بالعدالة.

ve adaleti geliştirmeli.

ويجب أن ترفضوها أنتم أيضاً.

Bunu siz de yapmalısınız.

‫ويجب أن تتحلى هنا بالقوة.‬

Buradayken güçlü olmalısınız.

‫ويجب أن تكون قوياً هنا.‬

Buradayken güçlü olmanız gerekir.

ويجب أن تكون الجمهوريات مختلفة.

Cumhuriyet farklı bir şey olmalı.

ويجب أن تتحول أنظمتنا الاجتماعية والسياسية والاقتصادية

Sosyal, politik ve ekonomik sistemlerimiz

نحن نعلم ذلك، ويجب أن نفعل شيئا بخصوصه

Bunu biliyoruz ve buna yönelik bir şeyler yapmamız gerek.

ويجب أن نحل كلها، ليس مجرد الأكثر أطراف.

Bunu tümden çözmemiz gerekiyor, yalnızca en aşırı olanlarını değil.

ثلاثين بالمائة ويجب ان يصادق البرلمان الليبي عليها لتكون

içinde yeni bir bakanlık hükümeti kurulması ve Libya parlamentonun

سوف أصنع مسجدًا مرة أخرى ، ويجب دائمًا إجراء مناقشات مثل المسجد

tekrar cami yapacağım, cami olmalı gibi tartışmalar hep yapıldı

ويجب علي أن أقول أنه من دواعي سروري أن أعود إلى TEDx.

ve söylemeliyim ki tekrar TEDx'te olmak çok güzel.

قالوا له أن الحرب ضاعت ويجب عليه ذلك تنازل عن العرش - لصالح ابنه إن أمكن.

Ona savaşın kaybolduğunu söylediler ve Karın - mümkünse oğlunun lehine.

‫ويجب أن أكون مستعدًا لكل الاحتمالات.‬ ‫لا يمكنني أن أهدر الوقت.‬ ‫يجب أن يكون الأمر غريزيًّا تمامًا.‬

Ve tüm ihtimallere hazır olmalıyım. Aylaklık edemem. Her şey içgüdüsel olmalı.

لكل شخص الحق في التعلم، ويجب أن يكون التعليم في مراحله الأولى والأساسية على الأقل بالمجان، وأن يكون التعليم الأوّلي إلزاميا وينبغي أن يعمم التعليم الفني والمهني، وأن ييسر القبول للتعليم العالي على قدم المساواة التامة للجميع وعلى أساس الكفاءة.

Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.