Translation of "‫تحافظ" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "‫تحافظ" in a sentence and their turkish translations:

لا تزال تونغوسكا تحافظ على الغموض

Tunguska hala gizemini koruyor

‫فقط الأمهات وصغارها‬ ‫تحافظ على علاقات طويلة الأمد.‬

Sadece analar ile yavruları yakın ve uzun süreli ilişki sürdürür.

إنها قاعدة جيدة من حيث أنها تحافظ على الانسجام

Güzel bir kural aslında, ortamdaki uyumu korur

‫تحافظ فرسان النهر على برودها في المياه‬ ‫وقت حرارة النهار،‬

Su aygırları serinlemek için gündüz sıcağında suda durur.

- دائماً ما تبقي غرفتها نظيفة.
- تحافظ على غرفتها مرتبة دوماً.

Odasını her zaman temiz tutar.

- يجب ان تحافظ علي نظافه غرفتك
- ينبغي عليك أن تُبقي غرفتك نظيفة

Odanı temiz tutmalısın.

- يمكنك استعارة هذا الكتاب بشرط أن تبقيه نظيفاً.
- يمكنك استعارة الكتاب بشرط أن تحافظ عليه.

Bu kitabı temiz tuttuğunuz sürece ödünç alabilirsiniz.