Translation of "‫انتظر" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "‫انتظر" in a sentence and their turkish translations:

‫انتظر!‬

Bekle!

انتظر.

Bekle.

‫انتظر، انظر.‬

Durun. Baksanıza.

انتظر لحظة

bir saniye yahu

”انتظر الطلب.

"Siparişi bekleyin.

انتظر دقيقة

- Bir dakika...
- Bir dakika bekle.

انتظر لحظة.

Bir süre bekleyin.

انتظر لساعة.

O, bir saattir bekliyor.

لحظة، انتظر!

- Hey! Bekleyin!
- Hey! Bekle!

انتظر سامي.

Sami bekledi.

‫لا، انتظر. انظر.‬

Olamaz, durun. Bakın.

انتظر حتى أجلس.

Ben oturuncaya kadar bekle.

فقط انتظر هنا.

Sadece tam burada bekle.

انتظر. بإمكاني حذفه.

- Bekleyin. Onu ben silebilirim.
- Bekleyin. Onu silebilirim.

انتظر يا جمال.

Jamal, bekle.

انتظر سامي هناك.

Sami orada bekledi.

انتظر لحظة من فضلك.

Biraz bekleyin, lütfen.

انتظر حتى أنهي الأكل.

Yemek yemeyi bitirinceye kadar bekleyin.

انتظر في غرفة الانتظار.

Bekleme salonunda bekleyin.

انتظر حتى يسخن الحساء.

Çorba ısınıncaya kadar bekleyin.

انتظر. عد إلى هنا.

Bekle. Geri gel.

انتظر. أريد الحديث معك.

Bekle. Seninle konuşmak istiyorum.

انتظر رمى السلسلة رمى السلسلة

zincir attı bekleyin zincir attı

انتظر خارج البيت من فضلك.

Lütfen evin dışında bekleyin.

انتظر، أريد إخبارك بأمر ما.

Bekle. Sana bir şey söylemek istiyorum.

أنت هناك! انتظر من فضلك.

Hey siz! Lütfen bekleyin.

انتظر إلي الآن يا جمال.

Şimdi beni izle, Jamal.

انتظر فاضل ليلى في المنزل.

Fadıl evde Leyla'yı bekledi.

انتظر سامي حتّى اليوم التّالي.

Sami ertesi güne kadar bekledi.

‫انتظر، انظر.‬ ‫أترى كل هذا الذباب؟‬

Durun. Baksanıza. Üstündeki sinekleri görüyor musunuz?

انتظر حتى يتوقف المطر عن الهطول.

Yağmur duruncaya kadar bekle.

انتظر سامي الشّرطة كي تتّصل به.

Sami, polisin onunla temas kurmasını bekliyordu.

انتظر الموظفون في Mission Control الأخبار بقلق.

Mission Control personeli endişeyle haberleri bekledi.

- انتظر سامي ليلى.
- كان سامي ينتظر ليلى.

Sami, Leyla için bekledi.

انتظر توم ماري وقتا طويلا، لكنها لم تأتِ.

Tom uzun süre Mary'yi bekledi ama o asla gelmedi.

انتظر صلاح الدين ارتفاع الحرارة لرؤية ما سيفعله المسيحيون

Saladin, ısının yükselmesini ve Hıristiyanların ne yapacaklarını görün.

- انتظر سامي بالجوار.
- كان سامي ينتظر بالقرب من هناك.

Fadıl yakında bekledi.

انتظر حتى 10، عد حتى 10 قبل أن تتحدث مجددًا،

tekrar konuşmadan önce 10'a kadar sayın ve bekleyin,

نابليون انتظر وهو واثق ان الكسندر مهما طال الوقت سيفاوض

Napolyon, Rus İmparatorun barış için masaya oturacağından emindi

انتظر حتى يلتزم معظم سلاح الفرسان الرومانيين بالقتال، حينها أرسل النوميديين على الأجنحة

Romalı süvarilerin çoğunun zaferden yana kararlı olmasını bekledikten sonra Numidyalı hafif süvarileri kanatlardan sarmaya gönderdi.

- انتظر لحظة، إلى أين تظنّ نفسكَ ذاهبًا؟
- انتظري لحظة، إلى أين تظنّين نفسكِ ذاهبةً؟

Hey, bir dakika bekle. Nereye gittiğini sanıyorsun?