Examples of using "انتظر" in a sentence and their turkish translations:
Bekle!
Bekle.
Durun. Baksanıza.
bir saniye yahu
"Siparişi bekleyin.
- Bir dakika...
- Bir dakika bekle.
Bir süre bekleyin.
O, bir saattir bekliyor.
- Hey! Bekleyin!
- Hey! Bekle!
Sami bekledi.
Olamaz, durun. Bakın.
Ben oturuncaya kadar bekle.
Sadece tam burada bekle.
- Bekleyin. Onu ben silebilirim.
- Bekleyin. Onu silebilirim.
Jamal, bekle.
Sami orada bekledi.
Biraz bekleyin, lütfen.
Yemek yemeyi bitirinceye kadar bekleyin.
Bekleme salonunda bekleyin.
Çorba ısınıncaya kadar bekleyin.
Bekle. Geri gel.
Bekle. Seninle konuşmak istiyorum.
zincir attı bekleyin zincir attı
Lütfen evin dışında bekleyin.
Bekle. Sana bir şey söylemek istiyorum.
Hey siz! Lütfen bekleyin.
Şimdi beni izle, Jamal.
Fadıl evde Leyla'yı bekledi.
Sami ertesi güne kadar bekledi.
Durun. Baksanıza. Üstündeki sinekleri görüyor musunuz?
Yağmur duruncaya kadar bekle.
Sami, polisin onunla temas kurmasını bekliyordu.
Mission Control personeli endişeyle haberleri bekledi.
Sami, Leyla için bekledi.
Tom uzun süre Mary'yi bekledi ama o asla gelmedi.
Saladin, ısının yükselmesini ve Hıristiyanların ne yapacaklarını görün.
Fadıl yakında bekledi.
tekrar konuşmadan önce 10'a kadar sayın ve bekleyin,
Napolyon, Rus İmparatorun barış için masaya oturacağından emindi
Romalı süvarilerin çoğunun zaferden yana kararlı olmasını bekledikten sonra Numidyalı hafif süvarileri kanatlardan sarmaya gönderdi.
Hey, bir dakika bekle. Nereye gittiğini sanıyorsun?