Translation of "ينجح" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "ينجح" in a sentence and their turkish translations:

حول ما ينجح منها، وما لا ينجح،

fikir ve çözümlerini paylaşabilecekleri

هذا لن ينجح.

Bu işe yaramayacak.

لن ينجح ذلك.

- O işe yaramaz.
- O çalışmayacak.

لن ينجح هذا.

- O çalışmaz.
- O işe yaramaz.

أراد أن ينجح.

O başarılı olmak istedi.

لكن الأمر لا ينجح هكذا.

Ama, işler o şekilde yürümüyor.

لم ينجح، تكيف كوتبوغا بسرعة

Sahte çekilme hilesinin işe yaramadığını anlayıp çabucak duruma adapte oldu.

العلاج المناعي للسرطان يبدو أنه ينجح،

Bağışıklık tedavisi ilaçları işe yarıyor gibi.

"لم ينجح هذا يا بهجت، أهم صفاتي،

“Behçet olmamış. Benim en önemli kişiliğim,

من أنت بحق الجحيم لتجعل الأمر ينجح؟"

Sen kim oluyorsun da işi yürütebileceksin?”

والأمر لم ينجح، لأننا كنا فرعًا جانبيًا.

Ve işe yaramadı çünkü çok az sattı.

وإذا لم ينجح هذا الجهد نجاحا كاملا،

Ancak bu çaba tamamen başarılı olmasa bile,

وكان الجميع مثل، "هذا لن ينجح أبدًا.

Herkes "Bu işe yaramaz." dedi,

ومع مرور الزمن، لن ينجح الانتقام والعنف في وجه المتطرفين.

İntikam ve şiddet uzun dönemde aşırılık sorununda işe yaramaz.

والذي هو ضروري للغاية لجعل الأمر ينجح على نطاق عالمي.

denklik konusundan veya iklim adaletinden bahsetmiyor.

ومجدداً: يجب أن تكون الذاكرة في وضعية التعديل كي ينجح ذلك.

Yineliyorum bunun çalışması için bellek, düzenleme modunda olmalıydı.