Translation of "يضع" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "يضع" in a sentence and their turkish translations:

يضع لنفسه مسارًا

kendine bir yörünge belirliyor

‫هذا حيوان يضع استراتيجية‬

Bu, strateji kuran

‫يضع الليل للحيوانات تحديات هائلة...‬

gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.

يضع اللب واللب في الهواء

posasını ve çekirdeğini havada yere bırakır

‫صياد عدواني‬ ‫يضع عينيه الكبيرتين نصب الجائزة.‬

Koca gözlerini hedefinden ayırmayan saldırgan bir avcı.

يضع الكثير من الفنّانين كل مشاعرهم في فنِّهم.

Birçok sanatçı duygularını sanatına koyar.

وهو يضع ثلاثة أقداح على الطاولة ويسحب زجاجة

üç shot bardağı ve bir şişe çıkardığında

رجل فيتروفيان رسم ليوناردو الذي يضع الإنسان في قلب الكون

İnsanı evrenin merkezine koyan Leonardo'nun yaptığı Vitruvius Adamı Çizimi

يحترم عالمنا قانوناً ذهبياً واحداً: من يملك الذهب يضع القانون.

Dünya bir altın kuralı takip eder: Parayı veren düdüğü çalar.

الاتفاق الذي اطلق عليه زواج التجربة مشابهاً حيث يضع كلٌ من

deneyim evliliği olarak adlandırdığı anlaşmanın, eşlerin her birinin geçici bir sözleşmede şartlar

- نصحته ألا يضع الكثير من السكر.
- نصحته بألا يكثر من السكر.

O, ona çok şeker kullanmamasını tavsiye etti.

- كان سامي ينوي الانتحار.
- كان سامي يريد أن يضع حدّا لحياته.

- Sami hayatını bitirmek istedi.
- Sami kendi hayatına son vermek istedi.