Examples of using "ومتى" in a sentence and their turkish translations:
ve ne zaman onu kenara kaldırmalıyım?
Tutukluk yapan bağışıklık sistemim
fakat büyüklüğünü ve ne zaman olacağını bilemiyoruz
ne kadar büyük olduğuna ve ne zaman tespit ettiğimize bağlı
Bu ikisine bakınca aynı şeyi daha önce yaşamadınız.
bir izleme programı oluşturabilirsek çok iyi olacağını düşünüyorum.
Düşük gelirli ülkelerde 240 milyon kadın gebe kalmak isteyip istemediğine