Translation of "واسع" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "واسع" in a sentence and their turkish translations:

في عالم واسع وفوضوي،

Ulusalcılara göre kaosa bürünmüş bu büyük dünyada,

‫لذا يجب أن تكون واسع الحيلة.‬

Bu yüzden yaratıcı olmalısınız.

يجب أن تُكرر هذه التجارب وعلى نطاق واسع،

Bu çalışmaların daha büyük çapta tekrarlamaya ihtiyacı var

ماثو: ما ترونه أن نطاق صوت توم واسع--

MB: Ses aralığı son derece geniş,

وما اكتشفناه من دراسات وبائية أجريت على نطاق واسع

Yedi ve dokuz saatlik bu referans noktasını kullanarak,

لقد وجدت اجنحة الفندق واسع ، الأرائك مريحة ، الشطائر وفيرة.

Ben, suitleri ferah, kanapeleri geniş sandviçleri bol buldum.

‫جزء من البقاء في البرية‬ ‫هو أن تكون واسع الحيلة،‬

Vahşi hayatta kaynaklar bulmalı ve değerlendirmelisiniz.

لذلك ما حدث هو،عندم نُقيم، ونكون على علم واسع بالجودة،

Oy verdiğimizde ve kaliteye üstbilişsel baktığımızda

كان سوشيت قائداً لامعاً ، ويُنظر إليه على نطاق واسع على أنه أفضل مدير في

en iyi idarecisi olarak kabul edilen parlak bir komutandı

عاش على الطراز الملكي ، ومن المعروف أنه نهب الكنائس الإسبانية على نطاق واسع لدرجة

Kraliyet tarzında yaşadı ve ünlü bir şekilde İspanyol kiliselerini o kadar büyük bir ölçekte yağmaladı ki

تم إلقاء اللوم على دافوت على نطاق واسع لعدم العودة لإنقاذه ، على الرغم من أنه كان من الممكن أن يكون انتحاريًا.

Krasny'de kesilince Davout, intihara meyilli olsa bile onu kurtarmak için geri dönmediği için yaygın bir şekilde suçlandı.