Examples of using "وإنما" in a sentence and their turkish translations:
neden oğullarını götürdüğünü de anladım
yalnızca insanların duyum düzeyine indirgiyorum
Milyarlarca, hatta trilyonlarca foton,
çevremizdeki dünya tarafından nefretin öğretildiğini söylüyor.
sadece hesaplarına bakmak için sisteme girdiğini biliyor musun?